Introducing
Your new presentation assistant.
Refine, enhance, and tailor your content, source relevant images, and edit visuals quicker than ever before.
Trending searches
HAZIRLAMA
HAZIRLAMA
HEDEF
Hemşirelikte kanıta dayalı öğretimin ve uygulamanın önemini kavratmak.
ANAHTAR KELİMELER
- HEMŞİRELİK
- EĞİTİM
- ÖĞRENME
- KANIT
Kanıta dayalı öğretim, hemşirelikteki
eğitimsel uygulamalara rehberlik eden araştırma
sonuçları ve diğer bilgilerin kullanılmasıdır.
Hemşirelik ,tıp, eğitim ve diğer alanlar, bir hemşire, hekim veya öğretmen olarak uygulama yapmada kullanılabilecek bir bilgi tabanına sahiptir. Bu bilgi
bizim ne yapacağımıza rehberlik edecek kanıtı sağlar.
Kanıta dayalı öğretimde hemşire eğitimciler, öğrencilerin nasıl öğrendiği, performans ve öğrenmele
rini nasıl en iyi hale getirebilecekleri, etkili öğretim ve değerlendirme yöntemleri ve eğitimci olarak ne yapacakları konusuna rehberlik eden uygulamalarla
ilgili bilgileri kullanır.
Hemşirelik eğitiminde öğretime rehberlik etmesi amacıyla kullanılabilecek kanıt oluşturmak için titiz bir araştırmaya ihtiyacımız vardır. Başlangıçta
birçok araştırmacı hemşirelik eğitimi konularını ortaya çıkarmıştır ancak
yıllar boyunca araştırmanın odağı
hemşirelik eğitimi için var olan
sınırlı kaynaklar ile klinik
problemlere ilişkin çalışmalara
kaymıştır. Hemşirelik araştırmaları
vurgulanmasına rağmen hemşirelik
eğitimi çalışmaları yapılmaya
devam etmektedir.
Hemşire eğitimciler pek çok eğitimsel yenilik ve yenileşimler getirmişlerdir, ancak araştırma olmadan etkililiğin ve çıktıların belgelendiği yeni araştırmaların öncekilerden daha iyi olup olmadığı bilinmemektedir.Hemşirelik eğitimi için bir kanıt temeli sağlama sadece hemşirelik eğitim bilimini geliştirmek için önemli değildir.
Hemşirelik eğitimi pahalı bir eğitimdir ve daha iyi çalışmalar hemşirelik okulundaki eğitimci ve öğretmenlere maliyet etkili ve yüksek kaliteli eğitim için rehberlik edebilir.
En iyi kaliteye sahip
kanıtları bulun ve
inceleyin
Eğitim sürecinde kullanabileceğiniz ve öğretme öğrenme sorunlarınızı
çözümleyebilecek işe yarayan
kanıtları araştırın
Öğrenmeyi sağlamak için deney sonuçlarının ve hataların yansıtılması
Yap: Seçilen yöntemi kısaca uygulayın
İncele: Nasıl işlediğini değerlendirin
Öğren: Ne zaman ya da nasıl çalışıyor/çalışmıyor?
Uygula: Gelecek sefer nasıl daha iyi uygulanacağını planlayın
Eğitim topluluğu
Seçtiğiniz yöntem işe yarıyorsa daha fazla kullanın ve uygulamalar için diğer eğitim uygulayıcılarının da yararlanması konusunda
yönlendirin. Eğer seçtiğiniz yöntem çalışmıyorsa başka bir
yöntem uygulayın.
Son derece karmaşık bir yapıya sahip olan ve insana odaklanan sağlık alanında bir hemşire eğiticinin belki de en fazla baskı hissettiği konu en iyi öğrenmeleri hangi yaklaşım, yöntem ve teknikleri kullanarak sağlayacağıdır.
Hemşirelik eğitim literatürü incelendiğinde de bu baskıyı azaltmak istercesine yapılan çok çeşitli çalışmalar olduğu görülmektedir.
İlgili çalışmaların odak noktasında;
öğrenciler için işbirliğine dayalı eğitim, probleme dayalı öğrenme, tam öğrenme modeli, web tabanlı eğitim, mobil uygulamalar vb. hangi çağdaş yaklaşım ya da yaklaşımlar tercih edilmeli/yararlanılmalı ?, öğrencinin öğrenmesini sağlayacak en iyi kanıt hangisidir/nasıl değerlendirilir? vb. sorular bulunmaktadır.
Buradaki çıkış noktası hangi yaklaşım seçilirse seçilsin öğrencileri
motive eden, onları öğrenmeye teşvik eden ve eleştirel düşünmelerini sağlayacak, eğitimci-öğrenci özellikleri ve konu içeriğine uygun vb. olacak şekilde var olan kanıtlara dayalı kararlar vermektir.
Tıbbi uygulamaların kanıta dayalı olması gerektiği fikrini savunan Dr. Archie Cochrane bir İskoçyalı tıp doktoru. 1941 yılında Girit savaşında esir düştü, Selanik’te ve başka yerlerdeki esir kamplarında askeri tabip olarak görev yaptı. Esir kamplarındaki görevi sırasında çoğu ilacın kullanımını haklı çıkaracak yeterli kanıt olmadığı inancına vardı.
Cochrane :
O günlerde savaş esiri askeri doktorlar için uygun bulunan “klinik özgürlük ve demokrasi” hakkında bir propaganda broşürünü okuduğumu hatırlıyorum. Bunu anlamayı imkansız buldum. Klinik tedavi seçiminde epeyce fazla özgürlüğüm vardı: Sorunum hangisini ve ne zaman kullanacağımı bilmememdi. Bir parçacık bilgi için özgürlüğümü mutluluk duyarak feda edebilirdim.
O zamana kadar “randomize kontrollü araştırma” duymamıştım ama hastalarımıza önermek durumunda kaldığımız herhangi bir şeyin tüberküloza bir etkisi olduğuna dair gerçek bir kanıt olmadığını biliyordum ve gereksiz müdahalelerle bazı arkadaşlarımın yaşamını kısalttığımdan korkuyordum.”
Randomize Kontrollü Çalışmalar (RKÇ)
Randomize kontrollü çalışmalar (RKÇ) kanıt değeri en yüksek çalışmalardır. RKÇ’nin öncülü sayılabilecek ilk klinik çalışma, İskoç cerrah James Lind’in denizcilerde narenciye ürünlerinin skorbüte iyi geldiğinin keşfedildiği çalışmaydı. “Sıra ile dahil etme” yöntemi kullanılan çalışmalar (alternate allocation) 1900’lerde kullanılmaya başlanmış, ancak gerçek anlamda çalışmaya rastgele dahil etme; epidemiyolojist ve istatistikçi Austin Bradford Hill zamanında başlanmıştır. 30 Ekim 1948 yılında akciğer tüberkülozu tedavisi için streptomisin kullanılan bir çalışma bu yöntemle yapılan ilk çalışma olarak kabul edilir. Randomize kontrollü çalışmalar kanıt değerleri yüksek olsa da, klinisyenler / araştırmacılar tarafından her zaman dikkate alınmayabilirler. Bu durum araştırma sonuçlarının klinik kararlara yansıtılmamasıyla sonuçlanabilir.
KDT felsefi olarak çok eskilere dayanmakla birlikte, 19. yy.da Parisli
hekimler tarafından gündeme getirilmiştir . Bu dönemde
hekimler benzer hastalık tablolarında, uyguladıkları farklı yaklaşım
ve tedavilerin hepsinin istenen sonuca ulaşmadığı gerçeği
üzerinde durmuşlar, giderek artan oranda tanı, tedavi ve prognoz
ile ilgili kararlarının bazı olasılıkların hesaplanmasına dolayısı
ile istatistiksel analizlere dayandığının farkına varmışlardır.
Bunun sonucu olarak hekimlerin, hastaları ile ilgili kararları kendi
deneyim ve bilgileri ışığında verdikleri sezgisel tıbbın karşısında,
kanıta dayalı tıp kavramı gelişmiştir.
“Kanıta dayalı tıp” terimi, ilk olarak 1980`lerde, Kanada’da McMaster Tıp Okulu’nda okuldakilerin, on yıldan daha uzun bir sürede geliştirdiği klinik öğrenme yöntemini tanımlamak için kullanılmıştır.
Tıbbi literatürde ise “Kanıta Dayalı-Evidence Based”
sözcüğü ilk defa 1990 yılında David Eddy tarafından
kullanılmış , “Kanıta Dayalı Tıp-Evidence Based
Medicine” terimi ise ilk kez 1992’de Guyatt ve
arkadaşlarının makalesinde yayınlanmıştır.
1996’da David Sackett tarafından yeni bilgiye ulaşma,
değerlendirme ve uygulama yöntemi olarak belirlenmiştir.
Kanıta dayalı tıbbın üç öğesi:
ancak sürece katkıda bulunabilir.
KDT ‘de Beş Basamak Yaklaşımı
1. Gereksinim duyulan bilgiyi doğru, uygun ve
cevaplanabilir bir soruya dönüştürmek
2. Soruyu yanıtlayabilecek en yararlı kanıtı araştırmak
3. Elde edilen kanıtın geçerliliğini (gerçeğe yakınlığını)
ve uygulanabilirliğini eleştirel olarak değerlendirmek
4. Kanıta ilişkin değerlendirmeyi, deneyim ve hastaya
özgü değerler çerçevesinde bütünleştirerek karara
varmak
5. Süreci değerlendirmek
Kanıta dayalı öğretim dört faz içerir:
1)Eğitimsel uygulamaların sorgulanması ve öğretime rehberlik edecek kanıt ihtiyacının tanımlanması.
2)Araştırma çalışmaları ve diğer eğitimsel uygulama kanıtlarının araştırılması.
3)Kanıt kalitesinin değerlendirilmesi.
4)Sonuçların bir program, ders, öğrenci ve öğretim yapılan alan bağlamında uygulanabilir olup olmadığına karar verilmesi.
Hemşirelik ve diğer alanlardaki kanıta dayalı uygulamalara benzer olarak , öğretmenler ayrıca eğitim ve öğretim ile ilgili teori ve kavramları ve eğitimci olarak kendi hemşirelik eğitimi felsefesi ve uzmanlığını göz önünde bulundurabilir. Öğrencilerin ayrıca, öğrenme tercihleri ve derste ulaştıkları kişisel hedeflerine ilişkin bilgiye ihtiyaçları vardır. Kanıt tek başına hangi yöntem ve uygulamaların kullanılacağına ilişkin bilgi
vermez. Diğer düşünceler ile birlikte kanıtın
entegre edilmesi öğretmene bağlıdır çünkü
öğretmen öğrencileri ve eğitimin
gerçekleştirileceği bağlamı anlar.
Hemşire eğitimciler için kanıta dayalı öğrenmenin ilk fazı eğimsel uygulamaları yansıtma sorumluluğu ve öğrencileri eğitmeye yönelik daha iyi bir yol olup olmadığı sorusunun farkına varmaktır. Sorular yapılan girişimler veya eğitimsel uygulamalar hakkındaki genel sorular olabilir. Bunlar uygulama hakkında genel bilgi edinmek için literatürün araştırılmasına rehberlik eden tamamlayıcı sorulardır. Başka bir soru türü,eğitimsel bir uygulama veya girişimi destekleyecek kanıtların araştırılmasına yol açabilir. Bu tip sorular ile öğretmen kullanacağı en iyi yaklaşıma karar vermek için çeşitli çalışmaların sonuçları hakkında araştırma yapar.
İkinci fazda , öğretmenler literatürden konu ile ilgili çalışmaları ve sorularına yanıt oluşturacak diğer kaynak ve makale araştırır. Bu araştırma bibliyografik veri tabanı bilgisini, araştırma becerilerini ve eğitimsel uygulamalardaki kanıtları rapor eden web siteleri gibi diğer kaynaklara yönelik farkındalık gerektirir. Hemşirelik araştırmaları için üç veri tabanı önerilir.
- Medline ( milyondan fazla dergi makalesi içerir)
-CINAHL ( hemşirelik ve ilişkili sağlık literatürü toplu indeksi)hemşirelik ve sağlık alan ile ilgili veri tabanını kapsar.
-ERIC (Eğitim kaynakları bilgi merkezi)veritabanı birleşik devletler eğitim bakanlığı eğitim bilimleri enstitüsü nün eğitim araştırmalarını ve kanıt oluşturabilecek raporlarını indeksler.
Çoklu veritabanlarını araştırmak daha iyi kanıt temeli oluşturabilecek literatürün geniş şekilde araştırılmasını sağlar.
Hemşire eğitimcilerin literatür araştırmasında yetenekli olmaları gerekmektedir. Aynı zamanda bunları nasıl organize etmeleri gerektiği konusunda da bilgileri olmalıdır. Eğitimcilerin araştırma için anahtar kelime seçme becerisine de ihtiyaçları vardır.
Öğretmenler eğitimsel uygulamalardaki kanıtları rapor eden web siteleri gibi diğer kaynakları da bilmelidir.
Araştırmacılar sağlık bakımı alanlarında mevcut en iyi kanıtı sağlamak ve kendi web siteleri ve dergilerde derlemelerinin sonucunu yaymak amacıyla sistematik derleme yaparlar.
-Doğru soruyu sorun
-Doğru veri tabanı seçin
-Araştırma terimlerini değerlendirin
-Bilgiyi organize edin
SİSTEMATİK DERLEME
Sistematik derlemeler kanıta dayalı uygulamalarda orijinal çalışmaların bir derlemesi olup böyle çalışmalar değeri belirlenmiş kaynaklar olarak belirtilmektedir. Araştırmacılar çalışmalar için organize bir araştırma metodu kullanır, belirli kriterlere dayanarak derlemeye hangi çalışmaların alınacağı karar verir, her çalışmanın kalitesini değerlendirir ve sonuçları sentezler.
LİTERATÜR DERLEMELERİ
Bir literatür derlemesi yazarın gözünden literatürün gözden geçirilmesidir. Literatür derlemesi ve sistematik derleme olmadığı zaman öğretmenin bireysel çalışmaları gözden geçirmesi gerekir.
KANIT KALİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Değerlendirmeye yönelik pek çok sistem bulunmaktadır.
Kirkpatrick dört düzeyli değerlendirme modeli:
-Öğrencilerin tepkisi
-Öğrenim: ne öğrendiler
-Davranış değişiklikleri
-Sonuçlar: öğrenme sürecinin somut sonuçları nelerdir?
Bu model hemşirelik araştırmaları için uygundur.
Bilindiği gibi, hemşirelik geçmişte ‘’düşünen bir
meslek olmaktan çok yerine getiren bir meslek’’ olarak
görülerek hemşirelerden iş yapmaları beklenilmiştir. Aynı zamanda becerikli iş yapmaya değer verilmiş ve bu şekilde çalışan hemşireler ödüllendirilmiştir.
Hemşirelerden beklenilen bu özellikler nedeni ile de
geleneksel hemşirelik eğitiminde daha çok psikomotor becerilerin gelişimi üzerinde durulmuştur.
Bugün hala hemşireliğin bilgi dağarcığının
yetersiz ve yeni bilgi üretiminin yetersiz olması
klinik uygulamaların çoğunlukla sezgiler, kişisel
deneyimler ve alışkanlıklar doğrultusunda
yapılmasına neden olmaktadır. Ayrıca
geleneksel sağlık hizmetlerinin standartları
ve doğasının değişken olması nedeniyle
hastalara uygun kaliteli sağlık bakımı
verilmesi tesadüfen gerçekleşebilmektedir.
Bugün bakımda geleneksel uygulamalardan uzaklaşarak bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış bilgiyi kullanmaya doğru değişim söz konusudur ve bu durum, sonuçları bilinmeyen ve pahalı birçok bakım problemlerinin
çözümü olarak görülmektedir (Hicks, Hennessy 1999).
Ayrıca toplumların yaşlanması ve kronik hastalıkların artması sonucu pahalı teknolojik ve farmakolojik yöntemler kullanılmaktadır bu ise, kaynakların en uygun şekilde kullanılarak daha çok kişiye nitelikli bakım sağlamaya yönelik uygun bir yaklaşım gereksinimini arttırmış buna en uygun yaklaşım olarak kanıta dayalı uygulamalar gösterilmiştir (Closs, Cheater 1999).
1.Problemin belirlenmesi ve soruya dönüştürülmesi
2.Sorunun cevabı için en iyi kanıtı bulmak
3. Kanıtın geçerliliğini ve uygunluğunu değerlendirmek
4.Kanıt bilgilerini uygulamaya geçirmek
5.Performansı değerlendirmek
* Hemşirelikte öğretim ve eğiticinin rolü / Marilyn H.OERMANN
* Kanıta Dayalı Tıp / http://www.jcam.com.tr/files/KATD-1847.pdf
* Hemşirelik Eğitiminde Dönüşüm:
Kanıta Dayalı Eğitim /file:///C:/Users/tnb/Downloads/pdf_HHD_248%20(1).pdf
* HEMŞİRELİK BAKIM HİZMETİNİN KALİTESİNİ GELİŞTİRME YOLU OLARAK KANITA DAYALI UYGULAMA /http://eskidergi.cumhuriyet.edu.tr/makale/1123.pdf
Hemşirelik eğitimi sürecinin temel bileşeni olan öğrencilerin öğrenme süreçlerinin gerçekleştirilmesinde öğretim elemanları önemli rol oynamaktadır. Genel olarak hemşire eğitimcinin; öğrenenlerin duygu, düşünce ve davranışlarına yönelik olarak kalıcı izli değişim/gelişimler yaratmaları beklenmektedir. Eğitimcinin bu rolünü en etkin düzeyde gerçekleştirebilmesi için lider bir eğitimci olma rolüne hazır olması ve aynı zamanda sürekli olarak kendini geliştirmesi gerekmektedir.
Eğitimcilik rolünü yerine getirirken kendisine rehberlik edecek en önemli kavram kanıta dayalı eğitimdir. Kanıta dayalı eğitim köklerini tıp, hemşirelik, psikoloji ve sosyal hizmet alanlarından almakta olup, literatürde kanıta dayalı uygulamaların artık kanıta dayalı eğitime doğru evrildiği görülmektedir.