Introducing
Your new presentation assistant.
Refine, enhance, and tailor your content, source relevant images, and edit visuals quicker than ever before.
Trending searches
İSVEÇ
450.000 km² yüzölçümüne sahip bu ülke 82,5 yıllık ortalama yaşam süresi ile
10 Milyon kişilik nüfusu barındırmaktadır.
1850'lerde fakir bir tarım ülkesi olan İsveç, 1970 yılına gelindiğinde kişi başına düşen GSYİH açısından dünya üçüncüsü olmuştur.
Ülkenin temel doğal kaynakları demir cevheri ve orman ürünleridir.
20. yüzyılın başlarından itibaren bu kaynakları gelişmiş ürünlere dönüştürerek piyasaya sürmesi artan bir ivme ile ekonomik büyümenin gerçekleşmesinde etkin rol oynamıştır.
1990'lı yılların ikinci yarısı itibari ile emek yoğun sektörden bilgi yoğun sektöre yapısal bir eğilim olmuştur.
Tarım ve Hayvancılık
Ülke topraklarının sadece % 10'u tarıma elverişli olmasına rağmen İsveç, tarım ihtiyacının % 80'ini kendi kendine karşılayabilmektedir.
Tarım politikaları hükümet tarafından belirlenerek ürün fiyatları İsveç Çiftçiler Federasyonu ve Hükümet tarafından birlikte kararlaştırılmaktadır. Bu uygulama sayesinde tüketiciler fiyat artışlarına karşı korunmaktadır.
Sanayi
Ürün çeşitliliği ile birlikte uluslararası faaliyetler yoğundur. Sanayide üretilmekte olan ürünlerin yaklaşık %60'ı ihraç edilmektedir.
Bu ürünler:
Kimyasallar
Metal ve Metal Mamülleri
Orman ve Kağıt Ürünleri
Makine Ekipmanları
Motorlu Taşıtlar
Bilgisayar, Elektronik ve Optik Cihazlar
Madencilik
Avrupa Birliği üyesi ülkeler içinde %90’lık demir üretim payı, %33’lük kurşun üretimi payıyla lider konumdadır.
İsveç madencilik sektörünün en önemli özelliklerinden birisi de katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesidir ve bu ürünlerin ihracatı ön plandadır. Üretilen çeliğin %80’den fazlası ihraç edilmektedir.
Hizmetler
Diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi İsveç ekonomisi içinde de sanayi sektörünün payı giderek azalırken hizmetler sektörünün payı artmaktadır.
En önemli faaliyet konuları:
Parakende ve Toptan Ticaret
Bilimsel-Teknik Aktiviteler
Enerji
1970'li yıllarda yaşanan petrol krizi İsveç'in ithalata bağımlılığını belirginleştirmiş, enerji önemli politik meselelerden biri haline gelmiştir.
Başta nükleer enerji olmak üzere kapasite artırımına gidilmiştir.
Nükleer güç, hidro güç ve biyo yakıt ile elde edilen enerji 70'li yıllardan günümüze kadar olan süreçte petrol tüketimini %40 düşürmüştür.
İsveç'te çöpler %99 oranında geri dönüştürülmekte, ısınma ve elektrik üretiminde kullanılmaktadır.
Dünyada Ar-Ge harcamalarının GSYİH’daki oranı en fazla ikinci ülkesi olan İsveç, aynı zamanda teknolojik gelişmeleri üretimde en fazla kullanan ve en yenilikçi ülkedir.
İlk olarak İsveç’te kurulmak suretiyle dünyanın önde gelen çok uluslu firmaları arasında yer alan birçok firma bulunmakta:
Electrolux, Ericsson, H M, Ikea, Metro, Saab, Scania, Tetra Pak ve Volvo
&
Üç noktadan bağlantılı emniyet kemeri 1959 yılında Volvo mühendisi Nils Bohlin tarafından geliştirildi.
Volvo'nun patent haklarından herkesin yararlanacağı şekilde feragat etmesinin bir sonucu olarak bir milyondan fazla hayatın kurtarıldığı tahmin ediliyor.
Rune Elmqvist ve cerrah Âke Senning’in tasarladığı tamamen dahilî ilk kalp pili, 1958 yılında İsveç’in Solna kentindeki Karolinska Üniversitesi Hastanesi’nde Ame Larsson’a takıldı.
Gemilere ait kimlik ve seyir bilgilerinin diğer gemilere ve sahil istasyonlarına otomatik olarak iletilmesini sağlayan sistem
20. yüzyılın başlarında örgütlü emeğin ortaya çıkışına işverenler tarafından çok şiddetli tepkiler gösterilmemiş olması İsveç endüstri ilişkileri için ilk dönüm noktasıdır. 1906 yılında, İsveç İşverenler Konfederasyonu ve İsveç İşçi Sendikaları Konfederasyonu arasında varılan uzlaşma ile işçilere örgütlenme ve toplu iş sözleşmesi hakkı tanınmıştır.
1928 yılında kabul edilen toplu pazarlık yasası, imzalanan toplu sözleşmeleri, imzalanan toplu sözleşmeleri, toplu sözleşmelere taraf olan örgütler ve temsil ettikleri üyeler açısından bağlayıcı hale getirerek toplu sözleşmeleri yasal sürecin bir parçası haline getirmiştir.
1938 yılında İsveç İşverenler Konfederasyonu ve İsveç İşçi Sendikaları Konfederasyonu arasında imzalanan “Saltsjobaden Anlaşması” (Temel Anlaşma) ile işçi ve işveren örgütleri toplumsal çıkarları gözetmek adına grev ve lokavt gibi konularda, temel haklarından vazgeçmeyi kabul etmişlerdir.
İsveç endüstri ilişkilerinde, toplu sözleşmelerin üç katmanlı sistemi içerisinde 1950’li yılların ortalarından 1980’li yılların sonuna kadar çatışma yönetimi gömülü olarak kaldı ve merkezi ücret anlaşmaları tanındı. Bu süreç İsveç'i cazibe merkezi haline getirdi ve diğer Avrupa ülkelerine örnek teşkil etmesini sağladı.
Ancak 1980’li yılların sonlarında İsveç korporatist modeli, işçi ücretlerinin belirlenmesi konusunda ciddi bir baskı altına girdi korporatist sistem zayıflayarak, ücret belirleme ve tazminat sisteminin kurumsal yapısı değişmiş oldu.
Günümüzde ise İsveç’te toplu pazarlığın kapsamı içerisinde yer alan çalışanların oranı %90’ın üzerindedir.
Geçtiğimiz iki yıl boyunca günlük 6 saat çalışma konusunda pilot uygulama yapıldı. Deneme için 70 hemşirenin çalışma saatleri kısaltıldı ve bunun sonucunda:
Proje bütçesini aşmamayı başardı ama proje aynı zamanda Göteborg'a 12 milyon İsveç kronuna, yani yaklaşık 1,3 milyon dolara mâl oldu. Bu yüzden ekonomik olarak sürdürülebilir olmayan bu pilot proje için vatandaşların vergilerinden yatırım yapılmasının haksızlık olduğu konusunda eleştiriler aldı.