Introducing 

Prezi AI.

Your new presentation assistant.

Refine, enhance, and tailor your content, source relevant images, and edit visuals quicker than ever before.

Loading content…
Loading…
Transcript

okul

karası

telefon

Sözcükleri eşleştir

kahve

kantini

karanlığı

molası

yüz

akşamın

ekranı

Çözüm

Çözüm

"Sözcük öbeği yaratmak"

Kahve molası

Yüz karası

Okul kantini

Telefon ekranı

Akşamın karanlığı

SÖZÜN ANLAMI

Konu başlıkları

SÖZÜN ANLAMI

Söz: En az iki sözcükten oluşan anlamlı sözcük öbeklerine söz denir. “Sözcük” ve “söz” birbirinden ayrı kavramlardır. Sözcük tektir ve bir anlam birimini ifade eder. Söz ise sözcüklerin bir araya gelerek yeni ve mantıklı anlamlar oluşturmasıdır.

Örnek:

"Adamın burnu, geminin burnu" -> mantıklı söz

"Ceketin burnu” -> mantıklı sözcük öbeği değil.

SÖZÜN ANLAMI

Hüseyin KAVDIR

Deyimler

Deyimler

En az iki sözcükten oluşan, anlatımı zenginleştiren, anlatıma güzellik katan, sözcüğün genellikle mecaz anlamda kullanıldığı sözcük gruplarıdır.

1. Bir durumu, bir davranışı, bir duyguyu anlatır. En çok bu özelliğiyle atasözünden ayrılır.

2. Çoğu "-mak, -mek"le bittiği için, kişiye ve zamana göre çekimlenebilir:

Örnek: "Saçı(mı/m) süpürge et(tim/ti/miş)"

Ancak tümce biçiminde olan deyimler de vardır.

Örnek: "Atı alan Üsküdar’ı geçti." gibi, "Gelen ağam, giden paşam." ya da "Dışı seni yakar, içi beni." gibi.

Özellikleri

3. Kalıplaşmıştır. Deyimi oluşturan sözcüklerin yerleri değiştirilemez. Deyim başka dile sözcük sözcük çevrilemez; dil içi çeviri bile yapılamaz.

Örnek: "Başı çekmek": Önde gitmek, lider olmaktır.

"Baş" ile "kafa" sözcükleri yakın anlamdadır; ama "baş" yerine "kafa" sözcüğünü koyarsak eski deyimle ilgisi olmayan, bambaşka bir deyim çıkar karşımıza:

"Kafayı çekmek." Bu yeni deyimin öncülükle değil içki içmek ile ilişkisi vardır.

4. Deyimi oluşturan sözcüker genellikle mecaz anlamlıdır. Ancak temel anlamda kullanılan sözcüklerle de deyim oluşturulabilir.

Örnek: “Kimi kimsesi olmamak” ya da “Yükte hafif pahada ağır” gibi.

Özellikleri

Özellikleri

5. Bir zamanlar halkın, sözü dinlenen kişileri tarafından yapılmış icatlardır. Halkın ortak malı olmaları, halkın ortaklaşa üretimi gibi algılanmamalıdır. Deyimi de ilk söyleyen birileri vardı ama deyimler beğenilip yaygınlaştıktan sonra halkın ortak malı olmuştur.

6. Halk tarafından benimsenecek, kullanılacak kadar beğenilmesi koşuluyla her an, yeni deyimler oluşabilir.

Atasözleri

Atasözleri

Atalarımızın deneyimlerini, birikimlerini aktaran, değer yargısı oluşturan ve değer yargılarını sonraki nesiller için yaşatan, akılda kalıcı, özlü sözlerdir.

1. Atasözü bir deneyimi, bir birikimi aktarır. Öğüt ve ders verici niteliktedir.

2. Kişilerin değer yargıları olduğu gibi, toplumların da değer yargıları vardır. Atasözleri bu değer yargılarını oluşturmakla kalmaz, nesilden nesile aktarılmasını da sağlar.

3. Atasözleri özlü sözlerdir. "Özlü" sözcüğünden, yoğun, az sözcükle çok anlam ileten, derin anlamları anlaşılmalıdır. Atasözleri gerçekten yüzyılların süzgecinden geçerken bütün fazlalıklarından arınmış, öz olarak kalmış sözlerdir.

4. Deyimden farklı olarak söz değil, tümcedir atasözleri; çünkü bütün atasözleri bir yargı bildirir.

Özellikleri

5. Her ne kadar atalarımızın sözleriyse de tıpkı deyimler gibi, başlangıçta bir kişi tarafından bulunmuş, yaratılmış sözlerdir. Bütün atalara mal edilmesi, ilk söyleyeninin unutulması kadar, toplumun büyük çoğunluğu tarafından benimsenmiş olmasıyla da ilgilidir.

6. Çoğu deyimde anlam tümüyle mecaz anlamken atasözünde temel anlam da doğrudur. Ancak atasözünde de asıl kastedilen temel anlamın arkasındaki anlamdır.

Örnek: "Ayağını yorganına göre uzat." atasözünde uzatmazsan ayağın dışarıda kalır, üşütür, hastalanırsın, anlamı doğrudur; ama atasözünün asıl söylemek istediği bu değil, "Harcamalarını bütçene göre yapmazsan zor durumda kalırsın." anlamıdır.

Özellikleri

7. Kalıplaşma özelliğiyle deyime benzer; deyimden farklı olarak atasözleri, tümce olduğu için, başka dile çevrilebilir.

Örnek: “Bir yıl sonrasını düşünüyorsan pirinç, on yıl sonrasını düşünüyorsan ağaç, yüz yıl sonrasını düşünüyorsan insan yetiştir.” Çin atasözü

8. Atasözleri tümce olduğu için deyimler gibi çekimlenemez.

Özellikleri

DEYİMLER VE ATASÖZLERİ FARKLIDIR: Atasözleri öğüt verici, yol gösterici sözlerken deyimler öğüt vermez, yol göstermez. Deyimler bir durumu ya da olayı anlatan bir cümlede kullanıldıklarında anlam kazanır. Atasözleri ise tek başına kullanıldıklarında bir anlam içerirler.

DEYİMLER VE ATASÖZLERİ

Özdeyiş (Vecize)

Özdeyişler

Özdeyiş, söyleyeni belli, kısa, anlamlı sözdür. Bireysel ya da toplumsal bir ilke, bir görüş, bir kanıyı en kısa yoldan anlatır. Yaşam deneyimine ve gözleme dayanır. Özdeyişler bağımsız yazıldığı gibi, bir eserin içinde dağınık da bulunabilir. Özdeyişlere aynı zamanda “vecize” de denmektedir.

1. Özdeyişler de atasözü gibi yaşam deneyimi ve birikimini aktarır. Öğüt ve ders verici niteliktedir.

2. Kişilerin ya da toplumların değer yargılarını, bir ilkeyi ya da görüşü en kısa yoldan anlatan özlü sözlerdir.

3. Tıpkı atasözleri gibi bir yargı bildirdiği için cümle şeklindedir.

Özellikleri

4. Çoğu deyimin ve atasözünün aksine özdeyişlerdeki sözcükler temel ve yan anlamını koruyan sözcüklerdir. Genellikle mecaz anlam taşımaz.

Örnek: “Sorunlarımızı, onları yaratırken düşündüğümüz gibi düşünerek çözemeyiz.” A.Einstein

“Bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık karşısında uşak olmaktan kurtulamaz.” M.Kemal Atatürk

5. Özdeyişler; atasözleri ve deyimler gibi anonim değil, söyleyeni belli olan sözlerdir.

Özellikleri

İkilemeler

İkilemeler

Aynı sözcüklerin, yakın ve karşıt anlamlı sözcüklerin ya da ses benzerliği taşıyan sözcüklerin yinelenmesiyle oluşan sözcük öbekleridir. İkilemeyi oluşturan sözcüklerin arasına herhangi bir noktalama işareti gelmez.

İkilemelerin kurulma yolları

İkilemelerin kurulma yolları

1. Aynı sözcüğün yinelenmesiyle kurulanlar: iri iri, yeşil yeşil, hızlı hızlı…

2. Eş anlamlı sözcüğün yinelenmesiyle kurulanlar: akıllı uslu, ses seda, güçlü kuvvetli...

3. Yakın anlamlı sözcüklerle kurulanlar: eş dost, bıkmak usanmak, kılık kıyafet, çanak çömlek…

4. Karşıt anlamlı sözcüklerle kurulanlar: ileri geri, aşağı yukarı, dost düşman…

5. Biri anlamlı diğeri anlamsız olan sözcüklerle kurulanlar: eski püskü, eğri büğrü, yarım yamalak, çer çöp...

6. Her ikisi de anlamsız sözcüklerden oluşan ikilemeler: ıvır zıvır, eften püften, mırın kırın…

7. Yansıma sözcüklerin tekrarıyla oluşan ikilemeler: çat pat, kıs kıs, şırıl şırıl, patır kütür, horul horul...

8. İsim tamlaması şeklinde oluşan ikilemeler: suyunun suyu, güzeller güzeli…

9. Hâl (durum) eki alarak oluşan ikilemeler: baş başa, baştan başa, biz bize, dişe diş, günden güne…

10. İlk sözcüğün, başındaki harfin yerine "m" konarak yinelenmesi: boncuk moncuk, ev mev, şaka maka…

11. Ses benzerliği yoluyla kurulan ikilemeler: bakkal çakkal, falan fıstık...

Söz Mecazı

Söz Mecazı

Bazı kaynaklarda “imge” olarak da karşımıza çıkan söz mecazı, “Yazınsal ürünlerde, özellikle de şiirde dile getirilmek isteneni daha canlı, daha etkili, göz önüne getirilebilir bir biçimde anlatmak için, onunla başka şeyler arasında bağlantı kurularak zihinde canlandırılan yeni biçimler.” olarak tanımlanabilir.

Örnekler

Özellikleri

1. Tek sözcüğün değil, sözün (en az iki sözcüğün) somut temel anlamından uzaklaşarak soyut bir mecaz anlam kazanmasıdır. Temel anlamı somut tek sözcüğün, soyut anlam kazanması "mecaz"; birden çok sözcüğün (söz) aynı işlemden geçmesi de "söz mecazı"dır.

2. Deyimlerden tek farkı, deyimlerin kalıplaşmış, söz mecazının ise özgün oluşudur. Tıpkı deyimlerdeki gibi söz mecazını da düz anlamıyla algılamaya kalkmak, insanı gülünç duruma düşürebilir.

Örnek: “Satır aralarını okumak” sözünün mecazı, yazıların arasındaki görünmeyen harfler ya da sözcükler olduğu anlamına gelmez. "Açıktan açığa söylenmese de sezdirilen kimi şeyleri anlamak" anlamında kullanılan bir söz mecazıdır.

Örnek:"Toprağının özsuyuyla beslenmek" sözünde bilmediğimiz hiçbir sözcük yoktur ama yine de hiçbir sözcük temel anlamında kullanılmamıştır. "Ülkesinin kültürünü özümsemek" biçiminde verebileceğimiz soyut anlam, "toprak", "özsu", "beslenmek" gibi temel anlamı somut sözcüklerle iletildiği için gözümüzde somutluk kazanmaktadır.

Örnek: Cemal Süreya’nın, Yunus Emre’yi anarken "Türkçenin süt dişleri"nden söz etmesi, Nostaljik bir görüntüyü anlatmak için “Eski bir fotoğraftan fırlamış.” imgelerini kullanmak söz mecazına örnek verilebilir.

Grup Çalışması

Grup Çalışması

Grubunuzla bir araya gelerek verilen süre içinde

1-Kendi deyimizini

2-Kendi atasözünüzü

3-Kendi özdeyişinizi yaratınız.

4-Yarattığınız sözleri verilen kâğıtlara yazınız.

HAFTA SONU ÖDEVİ: Süper Set Yaprak Test (TEST1,4,5)

HS ÖDEVLERİ

Kitabınızı okumaya devam ediniz. Kitabın bitirilmesi gereken son tarih: 5 Aralık Pazartesi

HATIRLATMA: Kalemler

Learn more about creating dynamic, engaging presentations with Prezi