"Siber Zorba Olma" Dijital Kampanya araştırması

Hedef Kitle

Gerçekçi baktığımız zaman bu kampanyanın hedef kitlesini "internet kullanan herkes" olarak nitelendirebiliriz.

Burada bir farkındalık yaratma çabası var. Siber zorbalığa uğrayan birey ve topluluklara çağrıda bulunurken, teknolojinin kötü amaçlı kullanımına karşı farkındalığı ve kişilik haklarının korunması konusunda duyarlılığın arttırılması hedeflenmiş.

Reklamveren

Kampanyayı Samsung Türkiye ve devlet kurumu olan Bilgi Teknolojileri Kurumu beraber yürütmekte.

Kampanyayı yürüten ajans

Reklam Ajansı: Titrifikir

Yaratıcı Yönetmen: Özgür Akpınar

Yaratıcı Ekip: Ömer Ceran, Oğuzhan Dilek, Mert Demirhan, Çağrı Yıldırım, Öznur Yeniyol

Marka Ekibi: Dilek Sezen, Cansu Balcı

Stratejik Planlama: Kerem Sabuncu, Alper Çetik

Ajans Yapımcısı: Ediz Alptekin

Yapım Şirketi: Filmpark

Yönetmen: Ariel Goldenberg

Etki

Kampanya sadece dijitalde değil, TV'lerde de boy göstermiştir.

Önde gelen sosyal medya araçları olan Instagram, Facebook ve Twitter da bombardıman tipi reklamlar çıkılmıştır.

Türkiye'nin önde gelen reklam blogları, haber siteleri, teknoloji ve bilim siteleri kampanyanın detaylı incelemelerini yapmış köşe yazarları ise köşelerinde bu konuya özellikle yer ayırmışlardır.

WOMM

Siber Zorba Olma kampanyası bloglar ve ilgili web siteleri bir yana yurt medyasında da şaşırtıcı şekilde yer bulmuştur. Bu kampanyada devlet kurumu olan BTK'nın paydaş olmasının büyük etkisinin olduğunu düşünüyorum. İşin içinde sadece özel marka olan Samsung olsaydı medyanın kendi web siteleri ve TV kanallarında "parasız/karşılıksız" yer vereceklerini düşünmemekteyim.

Sosyal Medya

Youtube'dan Instagram'a kadar tüm sosyal medya kanallarında #farkinavar etiketi kullanılmış. Buna ünlü kanaat önderleri de dahil olmuştur.

Tabi ki bunların yanı sıra bahsettiğimiz sosyal medya kanallarında reklam videosu da bir süre dönmüştür.

Değerlendirme

Reklam filmi

Nejat İşler'in seslendirdiği reklam filminde prodüksiyon çok gösterişli olmasa da kısa zamanda çok şey anlatılabilmiş. Reklamda oynayan kişiler, montaj ve sinematografi gayet başarılı ve gerekli gerilimi yaratmakta. Reklam filmi bu açıdan başarılı diyebiliriz.

Reklamda metafor gayet iyi kullanılmış. Bildirim sesleri ile gelen şiddet göstergesi gayet sağlam bir fikir.

Değerlendirme

Strateji

Kampanyanın stratejisi, doğası gereği sosyal medya üzerinden yürümüştür. Gözlemlediğim kadarıyla bombardıman tipi reklam ile kitle ayırmaksızın tüm sosyal medya kanallarında kullanıcıların karşılarına çıkmışlardır.

Bu kadar çok dikkatin dağıldığı, konsatnrasyonun iyice azaldığı yıllarda sloganları ile bir çok bireyin akıllarında yer edindiklerini düşünüyorum.

Değerlendirme

Sosyal medya

Reklam filminin Samsung hesapları üzerinden paylaşılması ve bu şekilde dijital reklama çıkılması iyi bir strateji olarak gözükmekte.

Bunu söylememin amacı; Bu tipte yapılan farkındalık kampanyalarında genelde ayrı sosyal medya hesapları açılır ve gerisi gelmez. Sosyal medya hesapları, YouTube kanalı 1-2 video ve paylaşımdan sonra durdurulur veya ilgilenilmez. Ancak bu kampanyada büyük bir marka üzerinden paylaşılması videonun ve kampanyanın keşfedilebilirliğini arttırıyor.

Tabi bir yandan Samsung bu kampanya ile kendine olan sempatileri arttırdığını düşünüyorum.

Değerlendirme

Sosyal medya

Gayet basit ve anlaşılır #farkınavar etiketi sadece Twitter'da değil Instagram üzerinden de büyük katılıma sahne olmuştur. Etkili reklam filmi sayesinde bir çok kanaat önderi ve ünlü karşılıksız bir şekilde kampanyaya destek sağlamış, günlük sosyal medya kullanıcıları da iyi bir katılımda bulunmuşlardır.

Samsung ve BTK 13 Aralık günü farkındalık amacıyla sosyal medya hesaplarını "karart"mıştır. Bu etkinliğe bir çok sosyal medya kullanıcısı da dahil olmuştur.

Değerlendirme

Sonuç

Sonuç olarak kampanya başarıya ulaştı mı? bunu iki ye ayırmak gerekir.

1 - Kitlelere ulaşması

2 - Amacın başarıya ulaşması

Yaptığımız inceleme ve sonuçlarda kampanya kitlelere ulaşmış, üzerinden 30-40 gün geçmesine rağmen bir çok sosyal medya hesaplarında, profil resimlerinde kampanyanın izlerini görmekteyiz.

Bu farkındalığın başarıya ulaşıp ulaşmadığını ilerleyen zamanlarda TÜBİTAK ve Üniversitelerin yaptığı araştırmalardan öğrenebiliriz.

Değerlendirme

Kısa kısa notlar

Kocaeli Üniversitesinin TÜBİTAK ile yürüttüğü araştırmada;

• Araştırmaya katılan öğrencilerin % 90’nının Facebook’ta hesabı bulunuyor.
• % 11.64’ü sözlü siber zorbalığa maruz kaldığını; % 10.13’ü ise siber zorbalık yaptıgını belirtmiş.
• Araştırmaya katılan öğrencilerin yaklaşık %56.5’i internette tanımadığı kişilerle konuştugunu söylemiştir
• Öğrencilerin %57.6’sı sosyal ağlarda “kullanıcıyı şikayet et/bildir” linkini kullanarak şikayette bulunduğunu ifade etmiştir. Öğrencilerin şikayet etme nedenleri arasında ilk sırada “sözlü taciz” yer almaktadır.
• Siber ortamda, sözlü tacize maruz kaldığını belirten öğrencilerin oranı ise %25.4’tür.
• Araştırmaya katılan öğrencilerin %32,5’i siber zorbalığa maruz kalmaları halinde “kanıt içeriği silme” davranışını tercih etmektedir.
• Araştırmaya katılan kız öğrencilerin %16’sı, erkek öğrencilerin ise %30,5’i siber zorbalığa maruz kalmaları halinde “misilleme” yoluyla zorbalığa karşılık vermeyi uygun bulmaktadır. Siber ortamda, sözlü tacize maruz kaldığını belirten öğrencilerin oranı ise %25.4’tür.