Introducing
Your new presentation assistant.
Refine, enhance, and tailor your content, source relevant images, and edit visuals quicker than ever before.
Trending searches
1.Steril olmayan biyolojik örnekleri yöntemine uygun olarak alabileceksiniz.
2.Güvenlik önlemlerini alarak biyolojik analiz örneklerinin naklini yapabileceksiniz.
Hastadan analiz amacıyla alınan çeşitli vücut sıvıları (kan, idrar, gaita, beyin omurilik sıvısı, balgam vb.), doku örnekleri biyolojik materyal olarak adlandırılır. Hastalığın tanısı ve tedavi sürecinin değerlendirilmesinde laboratuvar sonuçları önem arz etmektedir. Bir test sonucunun doğru çıkması; uygun yöntemlerle örnek alınmasına, alınan bu örneklerin uygun olan saklama koşullarında saklanmasına ve uygun şartlarda laboratuvara gönderilmesine bağlıdır.
Klinik laboratuvardaki hata kaynakları incelendiğinde hataların analitik ve postanalitik (analiz sonrası) dönemden çok preanalitik (analiz öncesi) döneme ait olduğu bildirilmiştir.
Biyolojik Materyal Alma Yöntemleri
Preanalitik Evre: Testin klinisyen tarafından istenmesiyle laboratuvarda analiz edilmesine kadar geçen süreçtir.
Analitik Evre: Laboratuvarda analizin yapıldığı evredir.
Post Analitik Evre: Testin sonuçlanmasından klinisyene ulaşmasına kadar geçen süreçtir.
Laboratuvarlarla ilgili hata kaynakları araştırıldığında hataların yaklaşık %68’inin preanalitik evrede, %20’sinin post analitik evrede ve sadece %12’sinin analitik evrede olduğu tespit edilmiştir.
Hastalıkların tanısı ve hastalık sürecinin incelenmesi açısından vücudun çeşitli sıvı, salgı ve doku örneklerinin moleküler yapı düzeyinde analizlerinin yapıldığı laboratuvardır.
Biyokimya laboratuvarında yapılan başlıca testler; glikoz, proteinler, kolesterol, trigliserid, üre, kreatinin, elektrolitler (Na, K, Cl),enzimler, hormon, klerens testleridir.
Klinik Mikrobiyoloji Laboratuvarlar
Klinik Mikrobiyoloji; insanda mikroorganizmaların neden olduğu hastalıkların tanısı, ayırıcı tanısı, önlenmesi, korunulması, tedavinin yönlendirilmesi ve izlenmesi, antimikrobiyal ilaç direncinin izlenmesi amacıyla hastaya ait tüm biyolojik örneklerin incelenmesinde; mikrobiyolojik, immünolojik ve moleküler testlerin seçimi, testlerin yapılması, sonuçların yorumlanması ve tıbbi konsültasyonu da içeren kliniğe özgü bir laboratuvar bilimidir.
Klinik Hematoloji Laboratuvarı
Hematoloji; kanın yapısını, kan hücrelerinin morfolojilerini (şekil ve yapılarını), kan yapan organları (kemik iliği, lenf nodülleri, dalak) ve kanın fizyolojisini (görev ve işleyişini) inceler.
Patoloji Laboratuvarı
Patoloji, organ ve dokularda oluşan yapı ve fonksiyon bozukluklarını inceleyen bilim dalıdır. Böylece patoloji, hastalık bilimi anlamını taşır.
Biyolojik Analiz Örnekleri
Hastalıkların tanısı, şiddetinin belirlenmesi ve tedavi etkinliğinin izlenmesi amacıyla insanlardan alınan biyolojik örnekler üzerinde klinik laboratuvarlarda analizler yapılır. Bu amaçla insanlardan alınan biyolojik analiz örnekleri şunlardır:
Kan
İdrar
Beyin – omurilik sıvısı (BOS)
Balgam
Gaita
Doku parçaları
Daha az sıklıkla,
Akciğer zarları arası (plevral) sıvı
Göğüs (torasik) ve karın (abdominal) boşluğu sıvıları
Eklem sıvısı
Karın içi zarlardan kaynaklanan peritoneal sıvılar
Klinik laboratuvarların başlıca fonksiyonu; klinisyenlere hastaların teşhis, tedavi ve takiplerinde önemli bilgiler sağlamaktır. Bu bilgilerin en kısa sürede doğru, güvenilir ve en az maliyetle elde edilmesi istenir. Doğru ve güvenilir test sonuçları elde etmek için örnek alma öncesinden başlayarak sonuçların raporlanıp klinisyene ulaşmasına kadar geçen süreçteki değişkenlerin ve etkilerin bilinmesi, sonuçların doğru yorumlanması açısından gereklidir.
Normal bir erişkinin ayakta durma hâlindeki kan hacmi, yatan bir kişiye göre 600- 700 ml daha azdır (%10’luk azalma).
Yatarken dik duruma geçmek, sıvı hacmini azaltacağından hiperproteinemiye yol açar.
Yatış pozisyonundan dik pozisyona geçildiğinde ve tersi durumda kan hacmindeki değişim belli zaman almaktadır.
Egzersiz sonunda alınan kan örneklerinde yükselmelerin olduğu, kan glukozunun değişimler gösterebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Egzersizin bir preanalitik değişken olarak etkisinin en aza indirilmesi için kan verilmesinden bir gün önce ağır spor, uzun mesafe yürüşü veya koşusu yapılmaması önerilmektedir.
Genellikle laboratuvar testleri için 10-12 saat açlık süresi istenir. Bu sürenin 16 saatten uzun olması tercih edilmez.
Bazı plazma bileşenlerinin etkisi öğün içinde alınan gıdalarla değişiklik gösterebilir. Kahve, çay, kola gibi kafein bulunan içecekler de kan bileşenlerinin konsantrasyonunu etkiler.
Örneğin, kafein tüketimi glukozun yükselmesine neden olur.
İçerdiği nikotin nedeniyle birçok laboratuvar testini etkiler. Bunlar arasında lipidler, hormonlar, vitamin B12 sayılabilir. Glukoz toleransı da sigara içenlerde bozulmuştur.
Alkol alımından 2-4 saat sonra etanol; plazma glukoz düzeylerini azaltır, ürik asit ve laktat düzeylerini artırır.
Alkol alımından sonra hiper trigliseridemi görülür.
Pek çok biyokimyasal parametreyi etkileyebilir.
Testleri yorumlarken kullanılan ilaçların etkisi mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.
Serum hormon düzeyleri yanı sıra lipidler, kalsiyum düzeyi, ürik asit gibi birçok parametreyi etkiler.
Total kan veya plazma transfüzyonu verilen miktara bağlı olarak plazma protein konsantrasyonunu yükseltir. Glukoz çözeltilerinin infüzyonu, plazma fosfat ve potasyum konsantrasyonlarını azaltır.
Laboratuvar testleri için genel olarak çocuk, adolesan, erişkin ve yaşlılık dönemlerine ait referans değerler vardır. Örneğin; alkalen A, kemik büyümesine paralel olarak pubertede en yüksek değerlere ulaşır. Puberteden sonra aktivite azalır.
Kadın ve erkek cinse ait yapısal farklılıklar testler de referans değerlerin çok değişik olmasına yol açmaktadır.
Gebelik her ne kadar fizyolojik bir durum olsa da organizmada meydana gelen değişiklikler birçok laboratuvar parametresini etkiler.Tüm laboratuvar test sonuçlarının yorumlanmasında dikkate alınmalıdır.
Gün içerisinde bazı analitlerin salınımı, metabolizması ya da dolaşıma çıkmasında değişiklikler görülebilir. Örneğin; öğleden sonra yapılan glukoz tolerans testlerinde glukoz değerleri sabah yapılanlara göre daha yüksek çıkar.
Özellikle yaz ve kış mevsimi arasında bazı laboratuvar parametreleri farklılık gösterir. Bunlar arasında D vitamini düzeylerinin yazın daha yüksek olması, trigliserid ve total kolesterol düzeylerinin yazın kışa göre daha düşük olması sayılabilir.
Deniz seviyesinden daha yüksek yerlerde yaşamak bazı laboratuvar parametrelerini etkiler. Hemoglobin, hematokrit ve CRP gibi testlerde yükseklik görülür.
Laboratuvar sonuçlarını etkileyen en önemli faktörler; tetkik isteminin doğru yapılması, uygun koşullarda örnek toplanması ve taşınmasıdır. Laboratuvar test sonuçlarının güvenilirliğini belirleyen en önemli evre, örneğin alınması ve taşınması ile ilgilidir. Laboratuvar testlerinin çalışılması sürecinde oluşabilen tüm hataların %68’i bu evreye aittir.
Kan alma tüpleri laboratuvar analizlerinin özelliklerine göre katkı maddesi içerip içermemesi (Antikuagülan), hacim gibi farklı özelliklere sahip olan vakumlu tüpler kapak rengine göre birbirinden ayrılır.
Tek kullanımlık plastikten yapılmış ve sızmayı önleyecek kapağı olan steril ve non steril idrar toplama kaplarıdır. Ayrıca 24 saatlik idrar toplamak için değişik kapasitelerde kaplar ve bebekler için idrar torbaları da idrar toplamak için kullanılan kaplar arasında yer almaktadır.
Biyolojik Analiz Örnek Alma Yöntemleri
Günümüzde kan alma işlemi çoğunlukla sağlık ünitesindeki hemşireler, teknisyenler ve acil durumlarda doktorlar tarafından yapılır.
Kan alma işlemi kısmen bilgi ve deneyim gerektirir ve tüm sağlık personelinin yeterli olması gereken bir konudur.
Az miktarda kan örneğine ihtiyaç duyulan test ve analizler için gerekli kan örneğinin hastadan doğru olarak alınmasıdır.
Kapiller kan örneği aşağıdaki durumlarda alınır;
Çok miktarda kan örneğine ihtiyaç duyulan test ve analizler için gerekli kan örneğinin hastadan doğru olarak alınmasıdır. Venöz kan enjektör kullanılarak alınıp tüplere boşaltılabilir. Günümüzde genellikle vakumlu tüp sistemleri kullanılarak venöz kan alınmaktadır.
Venöz kan genellikle koldaki veya el üstündeki venler kullanılarak alınır.
Yaygın olarak kullanılan yöntem, invaziv olarak artere perkütan yolla ulaşılarak ya da arteriyel katater yerleştirilerek arter kan örneğinin alınmasıdır. Akciğer işlevlerini ortaya koyabilmek için arteryal kan gazları ölçümünde kullanılır.Özellikle venöz kan alma sırasında yanlışlıkla arterlere girilmesini önlemek için arterlerin anatomik yerleşimi iyi bilinmelidir.
Özellikle en çok tercih edilen arter gazı alım yeridir. Arterin cilde mesafesi 0,6 mm 1,1 cm’dir.
2. sıklıkla tercih edilen bölgedir. Radial arterden kan alınmasına engel durumlarda alınır. Dezavantajı, radial artere göre daha derinde olmasıdır; cilt mesafesi 0,7 mm - 1,5 cm’dir.
3. sırada arter kan gazı alma yeridir. Radial ve brakial arterden kan alınmasının mümkün olmadığı durumlarda tercih edilir. Femoral arter 3 arterin arasında 2-4 cm derinde olanıdır.
Sterilizasyon, herhangi bir cismin veya maddenin birlikte bulunduğu tüm mikroorganizmaların her türlü canlı formunun yok edilmesi amacıyla uygulanan fiziksel veya kimyasal işlemdir.
İdrar steril olan bir sıvıdır. İdrar genellikle hastalıkları tarama ve hastalığa tanı koyma, hastalık sürecinin, tedavi etkinliğinin ve komplikasyonlarının takibi amacıyla yapılan laboratuvar testleri için kullanılmaktadır. 4 tip idrar toplama çeşidi vardır.
Spot idrar örneği olarak da bilinir. Günün herhangi bir zamanında alınan idrar örneğidir.
İdrar bir gece boyu mesanede bekledikten sonra sabah alınan idrar örneğidir.
Bu örnek günün belirli saatlerinde alınabileceği gibi bazı aktiviteler sonrası da
alınabilmektedir.
Bazı parametrelerin idrardaki konsantrasyonu hastanın fiziksel aktivitesine ve metabolizmasına göre de değişmektedir. Bu farklılıkları ortadan kaldırmak amacıyla 24 saat süreyle hastanın tüm idrarının toplanmasıdır.
Steril Olmayan Balgam Örneği Alma
Mukoid Balgam: Berrak ve beyazdır. Astım ve kronik bronşitte genellikle bu balgam türü görülür.
Seröz Balgam: Köpüklü balgamdır. Günlük miktarı çok fazladır.
Pürülan Balgam: Sarı, yeşil, kötü kokulu ve miktarı fazla olan balgamdır.
Balgam, sabahları daha kolay çıkacağı için balgam örneği hastadan sabahları alınmalıdır.
Balgam örneği, hasta dişlerini fırçalayıp ağzını gargara ile temizledikten sonra alınmalıdır.
Örnekler hasta servislerinde, ayakta tedavi kliniklerinde ve numune kabul odalarında alınır. Toplu olarak laboratuvarlara gönderilir.
Örneklerin usulüne uygun alınması, tekniğine göre çalışılması kadar uygun koşullarda laboratuvara taşınması da hatasız sonuçların alınmasında son derece önemlidir.
Alınan numunelerin laboratuvara gönderilmeden önce numune ret / kabul ölçütlerine göre kontrolünün yapılması gerekir.
Hangi analizlerin yapılacağı net olmayan otomasyona girişi yapılmamış numuneler
Üzerinde hasta kimliğinin belirgin olmadığı numune
Son kullanma tarihi geçmiş tüpe alınmış numune
Yanlış antikoagulanlı tüpe alınan numune
Kapağı açılmış sızan numune kabı olması
Kırık tüp
Yeterli miktarda alınmamış numune
Tüpteki antikoagulan miktarının az veya fazla olması
Antikuagülanlı örneklerin pıhtılı olması
Antükuagülanlı tüplerin kan alımından hemen sonra alt üst edilerek
karıştırılması
Kan alınan tüplerin dik olarak biriktirilmesi
Açlık, tokluk, egzersiz gibi durumlara dikkat edilmeden alınan numuneler
Hastanın kullandığı ilaçlar ve kulanım süreleri uygun olmadan alınan numuneler
Uzun süre uygunsuz koşulda beklemiş numune
Alınan numunenin laboratuvara uygunsuz transferi
Taşıma kapları, klinik örnekleri laboratuvara taşımada kullanılan kaplardır. Plastik ya da metal yapıda olup çarpma-vurmaya karşı dayanıklıdır. 3 başlıkta inceleyelim.
Kısa mesafelerde binalar arasında ve bina içinde klinik örneklerin taşınmasında ikili kaplar kullanılır.
Ülke içinde uzun mesafelerde ve ülkeler arası klinik örnek taşımada üçlü taşıma kapları kullanılır. İç içe konulan üç ayrı kaptan (birincil kap, ikincil kap ve dış kap) oluşur.
Birincil Kap: Materyalin konulduğu kaptır. Cam veya plastikten yapılmış, burgulu vidalı, tıpalı kapaklı, sızdırmaz tüpler veya şişeler kullanılır. Üzerine örneği tanımlayıcı bilgi veya numara yazılır.
İkincil Kap: Birincil kabın konulduğu kaptır. Dayanıklı, sızdırmaz olmalıdır. Birincil kap ile ikincil kap arasına kuvvetli bir emici bez veya pamuk yerleştirilir. İkincil kap üzerine göndericinin ad-adres ve telefon numarası yazılır.
Dış Kap (Postalama Kabı): İkincil kabın konulduğu kaptır. Dayanıklıdır, kabın içine içeriğin listesi konur. Kuru buz veya buz aküleri ikincil kap ile dış kap arasına konur. Buz aküleri, en az dört adettir. Muhafaza süresi 2-3 gündür. Akü sayısı arttıkça muhafaza süresi de uzar. Dış kap üzerine gönderici ve alıcının ad- adres ve telefonu, enfeksiyöz madde yazısı, biohazard (biyolojik etkenlerden kaynağını alan tehlikeyi gösteren) etiketi yapıştırılmalıdır.
Birbiri ile alışveriş yapması istenen birimlere gönderici ve alıcı özellikli istasyon monte edilir. Bu istasyonlar arasında bağlantıyı sağlayan Pnömatik Tüp taşıma tesisat ağı oluşturulur.
Tesisat ağını çoklu hatlara ayırmak için yol ayırıcı üniteler kullanılır. Sistem içine yerleştirilen taşıyıcı tüplerin istenen yere ulaşması, gönderim noktalarından verilen komutların bilgisayar veya mikro işlemcili kontrol üniteleri üzerinden merkezdeki kompresörlere verilen komutlarla hava akımını yönlendirerek Pnömatik Tüp taşıma işlemi tamamlanır.
Tüp Sistemi içerisinde bir adresten diğer adrese, bir kattan diğer kata, bir binadan diğer binaya bilgisayar kontrollü olarak hareket ettirilmekte, malzemeler hızlı ve güvenli şekilde taşınabilmektedir.