Introducing
Your new presentation assistant.
Refine, enhance, and tailor your content, source relevant images, and edit visuals quicker than ever before.
Trending searches
Esra ÖZKAHVECİ
1.Kısım: İki Sistem
2. Kısım: Kısa Yollar ve Yanlılıklar
3. Kısım: Aşırı Özgüven
4. Kısım: Seçimler
5. Kısım: İki Benlik
1. Öykünün Karakterleri
2. Dikkat ve Çaba
3. Tembel Denetleyici
4. Çağrışım Makinesi
5. Bilişsel Rahatlık
6. Normlar
7. Sonuçlara Atlama Makinesi
8. Daha Kolay Bir Sorunun Yanıtlanması
• 1. Sistem otomatik olarak ve hızlı işlemekte, çok az veya sıfır çaba gerektirmekte ve hiçbir istemli denetim içermemektedir.
• 2. Sistem dikkati, karmaşık hesaplamalar dahil, çaba isteyen zihinsel işlemlere yöneltir. 2. sistemin işleyişi sıklıkla eylem, seçim ve yoğunlaşmaya ilişkin öznel deneyimlerle ilişkilendirilir.
• Bir nesnenin ötekinden daha uzakta olduğunu saptamak,
• Aniden gelen bir sesin kaynağına yönelmek,
• ''Tencere yuvarlanmış...'' cümlesini tamamlamak,
• 2+2=? sorusunu yanıtlamak,
• Boş bir yolda araba sürmek gibi.
• Bir yarışta start tabancasının sesine hazırlanmak,
• Kalabalık bir ortamda ak saçlı bir kadını aramak,
• Şaşırtıcı bir sesi tanımlamak için beleğinizi taramak,
• Vergi beyannamesi doldurmak,
• Karmaşık bir mantıksal savın geçerliliğini savunmak gibi.
Kişilerin herhangi bir konuda dikkat kesilmesinin gözbebeklerinde ki büyüme oranı ile doğru orantılı olduğunu tespit edilmiştir.
Birçok psikoloji çalışması, aynı anda hem zorlayıcı bilişsel bir görev hem de baştan çıkarıcı bir şeyle zora koşulan insanların baştan çıkarıcıya teslim olma olasılığının daha yüksek olduğunu göstermektedir.
2. Sistem meşgulken, 1. Sistem davranışlar üzerinde daha etkilidir ve tatlıya düşkünlük artmaktadır.
2. Sistem'in ana işlevlerinden biri, 1. Sistem'in ''önerdiği'' düşünce ve eylemleri izleyip denetlemek, bazılarının doğrudan davranışsal olarak ifade edilmesine izin verirken diğerlerini bastırmak veya değiştirmektir. İnsanlar bir sonucun doğru olduğuna inanırlarsa bunu destekler gibi görünen savlara -çürük olsalar dahi inanma olasılıkları artmaktadır. 1. Sistem işin içindeyse, önce sonuç, arkadan argümanlar gelmektedir.
Muzlar
Kusmak
Yemek
-orba
Çorba
Değerlendirmeler otomatik olarak 1. Sistem tarafından yapılmakta ve bunların işlevlerinden biri de 2. Sistem'den gelecek fazladan bir çabanın gerekip gerekmediğini belirlemektir.
''Musa, her türden kaç hayvanı gemisine aldı?''
Belirsizlik ve kuşku 2. Sistem'in etkinlik alanına girmektedir. 2. Sistem bir şey ile meşgul ise, neredeyse her şeye inanmaktadır. 1. Sistem kolay aldanır ve inanmaya eğilimlidir. 2. Sistem ise kuşkulanmaktan ve inanmamaktan sorumludur. Fakat 2. Sistem kimi zaman meşgul, çoğu zaman da tembel olmaktadır. İnsanlar yorgun ya da tükenmiş durumdayken, reklamlar gibi içi boş, kandırıcı mesajlardan daha kolay etkilendiklerini gösteren çeşitli deliller bulunmaktadır.
Bir kişinin -gözlemlenmeyen şeyleri de dahil- her şeyini beğenme veya beğenmeme eğilimidir.
Hale etkisi insanlara ve durumlara bakış açımızı biçimlendirmekte önemli rol oynayan yaygın bir önyargıyı ifade etmek için kullanılan bir isimdir.
X: zeki-çalışkan-fevri-eleştirel-inatçı-kıskanç
Y: kıskanç-inatçı-eleştirel-fevri-çalışkan-zeki
Sınırlı delillere dayanarak sonuçlara atlamak, sezgisel düşüncenin anlaşılması açısından çok önemlidir. GNHO ile 1. Sistem izlenim ve sezgileri ortaya çıkaran enformasyonun hem niceliğine hem de niteliğine tamamen duyarsız kalmaktadır. Enformasyon kıt olduğunda, 1. Sistem sonuçlara atlama makinesi gibi çalışmaktadır.
''Mindik iyi bir lider olacak mı? Bu kadın zeki ve güçlü...''
İlk akla gelen yanıt EVET olmaktadır. Elde bulunan sınırlı enformasyona dayanarak en iyi yanıt seçildi ama aceleci davranıldı. Çünkü arkadan gelen iki sıfat yozlaşmış ve acımasız olabilirdir!
Aynı enformasyonu sunmanın farklı biçimleri, çoğu kez farklı duygular uyandırmaktadır. ''Ameliyattan sonra hayatta kalma ihtimali %90'dır'' cümlesi, ''Ameliyattan itibaren bir ay içinde ölüm oranı %10'dur'' cümlesinden daha rahatlatıcıdır. Alternatif ifadelerin eşdeğer olduğu apaçıktır, kişi normalde tek bir ifade görür ve gördüğü neyse hepsi odur.
Hedef soru, üretilmesi amaçlanan değerlendirme,
Kısa yol sorusu, hedef sorunun yerine cevaplanan daha basit bir soru.
Hedef soru: Soyu tükenebilecek bir türü kurtarmak için ne kadar para bağışlarsınız?
Kısa yol sorusu: Ölen yunusları düşündüğünüzde ne kadar duygulanıyorsunuz?
1. Çıpalar
2.Bulunabilirlik Bilimi
3. Tom W'nin İhtisas Alanı
4. Ortalamaya Doğru Regresyon
İnsanların bilinmeyen bir niceliği tahmin etmeden önce belirli bir değeri dikkate alması çıpalama etkisi olarak bilinmektedir. Yani insanların yargıları hiçbir enformasyon içermediği apaçık olan bir sayıdan etkilenmektedir.
Le Bocuf ve Shafir'in ifadesiyle, ''müziğin makul bir volümde çalınmasını isteyen bir ebeveynin talebini karşılamak için aşırı yüksek sesi kısan iyi niyetli bir çocuk, yüksek bir çıpadan yeterli ayar yapmayı başaramayıp, içtenlikli uzlaşma çabalarının görmezden gelindiğini hissedebilir'', ebeveyn de çocuk da bilinçli olarak aşağı doğru ayar yapar ve ikisi de yeterince ayarlamayı beceremez.
Katılımcılara ısıyla ilgili bir çıpa sorusu yöneltilmiştir: Almanya'daki yıllık ısı ortalaması 20℃'den yüksek midir, yoksa düşük mü? ya da '' Almanya'daki yıllık ısı ortalaması 5℃ dereceden yüksek midir, yoksa düşük mü?'' Ardından tüm katılımcılara kısa bir süreliğine tanımlamaları istenen sözcükler gösterilmiştir. Araştırmacılar, 20℃'nin yazla ilgili (güneş ve kumsal gibi) sözcüklerin; 5℃'nin de kışla ilgili (don ve kayak gibi) sözcüklerin fark edilmesini kolaylaştırdığını görmüşlerdir.
Bulunabilirlik araştırmalarının en iyi bilinenlerinden biri, kişinin kendi yanlılıklarının farkında olmasının evliliklerde barışa katkıda bulunabileceğine işaret etmektedir.
Her iki eş de kendi bireysel çaba ve katkılarını ötekinin katkılarından çok daha iyi hatırlamakta ve bulunabilirlik farklılığı, tahmin edilen sıklığında farklı olmasına yol açmaktadır.
Tom W, yüksek zekaya sahip olsa da, gerçek yaratıcılıktan yoksundur. Düzene ve berraklığa, her ayrıntının ait olduğu yere oturduğu derli toplu sistemlere ihtiyacı vardır. Yazdıkları, ara sıra biraz bayat kelime oyunları ve bilim kurgu türünden hayal gücü pırıltıları ile renklense de, hayli sıkıcı ve mekaniktir. Yeterlilik güdüsü güçlüdür. Görünen o ki başkalarına karşı pek az anlayış ve sempati beslemekte ve diğer insanlarla etkileşimden hoşlanmamaktadır. Ben merkezli olmasına rağmen, derin bir ahlak anlayışı vardır.
• İşletme
• Bilgisayar Bilimleri,
• Mühendislik,
• İnsani Bilimler ve Eğitim,
• Hukuk,
• Tıp,
• Kütüphanecilik,
• Fizik ve Yaşam Bilimleri,
• Sosyal Bilimler ve Sosyal Hizmetler.
1. Bilgisayar bilimleri
2. Mühendislik
3. İşletme
4. Fizik ve Yaşam Bilimleri
5. Kütüphanecilik
6. Hukuk
7. Tıp
8. İnsani Bilimler ve Eğitim,
9. Sosyal Bilimler ve Sosyal Hizmet
Dokuz kariyeri sıralama görevi karmaşıktır ve kesinlikle sadece 2. Sistem'in harcı olan disiplin ve ardışık düzenleme gerektirmektedir.
Başarı= yetenek+şans
Büyük başarı=biraz daha yetenek+bol miktarda şans
1. Geçerlilik Yanılsaması
2. Sezgilere Karşı Formüller
3. Uzman Sezgisi: Ne Zaman Güvenebiliriz?
Nassim Taleb, Siyah Kuğu'da kişinin, geçmiş hakkında tutarlı anlatılar oluşturup onlara inanma eğilimi, tahmin yürütme yeteneğinin sınırlarını kabul etmesini zorlaştırdığını vurgulamıştır.
Uzman kararının aşağı nitelikte olmasının nedeni, insanların karmaşık enformasyondan özet değerlendirmeler yapmakta uslanmaz bir biçimde istikrarsız olmalarıdır.
Bu yaygın tutarsızlığın kaynağı muhtemel olarak, 1. Sistem'in içeriğe aşırı bağlı olmasından kaynaklanmaktadır. Tetikleme çalışmalarından biliniyor ki, çevrede farkına varılmayan uyaranların düşünce ve eylemler üzerinde önemli etkileri vardır.
Herbert Simon: ''Bilmeden bilmenin gizemi sezginin belirgin bir özelliği değil, zihinsel bir yaşam normudur ve ortamda istikrarlı düzenlilikler yoksa sezgiye güvenilmez.
1. Beklenen Fayda Teorisi
2. Beklenti Teorisi
3. Mülkiyet Teorisi
4. Dörtlü Model
5. Skor Tutmak
6. Tercih Değişiklikleri
Rasyonel eyleyen teorisinin temeli olan beklenen fayda teorisi, bugün hala sosyal bilimler alanındaki en önemli teorilerden biridir. Beklenen fayda teorisi psikolojik bir model olarak düşünülmemiş, basit rasyonellik kurallarına dayanan bir seçim mantığıdır.
Bernoulli çoğu kişinin riskten (mümkün olan en düşün sonucu elde etme ihtimali) hoşlanmadığını ve bir kumarla onun beklenen değerine eşit bir miktar arasında seçme şansı verilse, kesin olanı tercih edeceğini gözlemlemiştir
Riskten hoşlanmayan karar alıcı beklenen değerden daha az olan kesin bir şeyi seçecek, sonuçta belirsizlikten kaçınmak için bir prim ödemiş olacaktır.
Beklenti teorisi birçok araştırmacı tarafından her zaman en çok tercih edilen ve en iyi teori olarak görülmüştür. Bu teorinin diğer ekonomik teorilere hakim olan yönü, gerçekten belirsizlik ortamında kişilerin rasyonel davranacağının ekonomik temsilini sunmasıdır.
Deneklere %25 ihtimalle 2000$'mı yoksa %20 ihtimalle 3000'mı tercih ettikleri sorulmuş, denekler %65 ihtimalle ikinci seçeneği tercih etmişlerdir.
Bu defa aynı deneklere %100 ihtimalle 3000$ veya %80 ihtimalle 4000$ arasında tercih yapmları istenmiş ve deneklerin %80'i ilk seçeneği tercih etmişlerdir.
İnsanlar olasılığı düşük ihtimalleri imkansız gibi olasılığı yüksek ihtimalleri de kesin gibi algılarlar. İnsanlar olması kesin olan şeye ihtimali düşük dahi olsa yüksek ağırlıklar atarlar, örneğin piyangonun çıkma ihtimali düşük olduğu halde kitleleri heycanlandırması durumu gibi.
Biletin en düşük satış fiyatı: 3000 $
Biletin en yüksek alış fiyatı: 500$
Bernoulli'nin bahsettiğidir: insanlar büyük bir kazanç elde etme olasılığı yüksek olan beklentileri göz önüne alırken riskten kaçınırlar. Kesin kazanca kenetlenmek için kumarın beklenen değerinden daha azını kabul etmeye razı olurlar.
Alt sol hücredeki olabilirlik etkisi, piyangoların neden gözde olduğunu açıklamaktadır. Büyük ödülün miktarı çok yüksek olduğunda, bilet alanlar kazanma olasılıklarının çok düşük olduğu gerçeğine kayıtsız görünürler. Biletiniz yoksa kazanamazsınız, biletle bir olasılığınız olur İnsanların bir biletle elde ettikleri, kazanma olasılığından ibaret değildir elbette; aynı zamanda kazanmayı keyifli bir şekilde hayal etme hakkıdır.
Alt sağdaki hücre sigortanın satın alındığı yerdir. İnsanlar sigortaya beklenen değerden çok daha fazlasını ödemeye hazırdırlar; sigorta şirketleri böylelikle masraflarını çıkarır, kar ederler. Burada yine olanaksız bir felakete karşı korunmadan fazlasını satın alırlar; bir endişeyi ortadan kaldırır ve gönül rahatlığı alırlar.
Birçok talihsiz insani durum sağ üst köşede gelişir. Burası çok kötü seçeneklerle karşı karşıya kalan insanların umutsuz kumarlar oynayarak, büyük bir kayıptan kaçınmanın küçücük umudunu ve işleri beter etmenin yüksek olasılığını kabul ettikleri yerdir. Piyasadaki payını daha üstün bir teknolojiye kaptıran şirketlerin beyhude arayı kapatma çabalarıyla geride kalan varlıklarını çarçur ettikleri yer de burası olmaktadır.
Rasyonel eyleyen modelinin ekonları, zihinsel muhasebeye başvurmazlar: sonuçlar hakkında kapsamlı bir görüşleri vardır ve dışsal teşviklerle yönlendirilirler. İnsanlar içinse, zihinsel hesaplar bir tür dar çerçevedir: işleri kontrol altında ve sonlu bir zihin tarafından yönetilebilir durumda tutarlar.
İki açgözlü taraftar, 65 km kat ederek bir basketbol maçını izlemeyi planlıyor. İçlerinden biri biletini parayla alıyor; öteki tam bilet almaya hazırlanırken, bir arkadaşından bedava bilet buluyor. Maç akşamı kar fırtınası olacağı duyuruluyor. İki bilet sahibinden hangisinin maçı izlemek için kar fırtınasına göğüs germe olasılığı daha yüksektir?
i. Soygun adamın düzenli olarak gittiği dükkanda yapılmış,
ii. Adamın düzenli olarak gittiği dükkan cenaze nedeniyle kapalı olduğundan, alışverişini vurulduğu öteki dükkanda yapmış.
Adamın hangi dükkanda vurulduğu alacağı tazminat açısından bir fark yaratmalı mı?
1. Ikı Benlik
2. Bir Öykü Olarak Yaşam
3. Yaşam Hakkında Düşünmek
Deneyimleyen Benlik, ''Şuan da canın Yanıyor mu?
Anımsayan Benlik, ''Bir bütün olarak nasıldı?
Kısa deneme, 60 saniye boyunca eline 14℃^' lik suya batırmaktan oluşuyor ve acı verici ama dayanılmaz olmayan soğuk olarak hissediliyor. 60 saniyenin sonunda, deneyi yapan kişi katılımcıya elini sudan çıkarmasını söylüyor ve sıcak bir havlu veriyor.
Uzun deneme 90 saniye sürüyor, ilk 60 saniyesi kısa deneme ile aynıdır. Deneyi yapan kişi 60 saniyenin sonunda hiçbir şey söylemiyor. Bunun yerine bir vanayı açıp leğene biraz daha sıcak su akıtıyor. Sonraki 30 saniye boyunca, suyun ısısı aşağı yukarı 1℃, yani deneklerin acı yoğunluğunda hafif bir düşüş hissetmelerine yetecek kadar artıyordu.
• Doruk-son kuralı: Genel geriye dönük puanlama, deneyimin en kötü anında ve sonunda bildirilen acı düzeyinin ortalamasına bakarak gayet iyi öngörülüyordu.
• Süre ihmali: İşlemin süresinin, toplam acının puanlaması üzerinde en ufak bir etkisi yoktur.
Yaşamı bir öykü olarak düşünüp iyi bitmesini istememiz, operaya giden ve sonunun iyi bitmesini istememiz ile kısıtlı değildir.
Jen adında hiç evlenmemiş ve hiç çocuğu olmayan, bir araba kazasında anında ve acı çekmeden ölen kurgusal bir karakterin yaşamının kısa bir betimlemesini kullandılar.
İnsanların yaşamları ile ilgili soruları yanıtlama hızlarından ve o anki ruh hallerinin yanıtları üzerindeki etkilerinden, yaşamlarını değerlendirirken dikkatli bir inceleme yapmadıkları sonucu çıkarılabilir.