Introducing 

Prezi AI.

Your new presentation assistant.

Refine, enhance, and tailor your content, source relevant images, and edit visuals quicker than ever before.

Loading…
Transcript

KARADENİZ OYUNLARI

GÜLENCiKTEN GÜL ATAR

OYUNUN OYNANDIGI IL: GIRESUN/Görele

Çocuklar halka şeklinde oturup,ciddi durmaya ve gülmemeye çalışırlar.Çocuklar otururken aynı zamanda kollarını dirseklerinden kıvırıp birbiri ardınca çevirirler.Bu çeviriş esnasında hep bir ağızdan ‘Gülencikten gül atar,kim gülerse o yatar’ cümlesi ard arda söylenir.Çocuklardan biri gülünceye kadar bu söyleyiş devam eder.Çocuklardan biri güldüğünde,gülen çocuk yüzüstü yere kapaklanır.Diğer çocuklarda yüzü yerde olan çocuğın sırtına ellerini üst üste karışık olarak koyarlar.Çocuklar hep bir ağızdan ebeye ‘Elimin üstünde kimin eli var?’ diye sorarlar.Ebe çocuklardan birinin adını söyler.En üstte ki el,ismi söyleyen çocuğa aitse ‘Bildir,kaldır küp.’ denir. ‘Davul mu,zurna mı,iğne mi,iplik mi?’ diye sorulur.Yatan çocuk ortaya konulan seçeneklerden birini seçer.Davul derse; çocuğun sırtına hafif hafif vurulur.Zurna derse;kulağa eğilip bağırır.İğne derse;işaret parmaklarıyla yatan çocuğun sırtına dürtülür.İplik ders;çimdikleyerek ip çekme hareketi yapılır.Çocuk bu cezalardan birini aldıktan sonra kalkar ve oyun böylece devam eder.

Oyunun adı: Tastayım Topraktayım Oynandıgı İil: Artvin

BİLİBİLİ VEYA KULE

OYUNUN OYNANDIĞI İL:Ordu

Açık havada genis alanda tasların ve kayaların oldugu bir çevrede oynanan,hareketli bir oyundur.Bu oyunu genellikle 4-5 kız çocugu oynamaktadır.Çocuklardan biri ebe olur.Ebe üçe kadar sayar.Diger oyuncular birbirine çok yakın yerlerde bulunmamak sartıyla tasların üzerinde durmaya çalısırlar.Ayaklarının kesinlikle topraga degmemesi gerekir.Tasa çıkan oyuncunun 'Tastayım' toprakta olan oyuncunun 'Topraktayım' demesi gerekir.Oyuncular,ebeyi sasırtarak yer degistirebilirler.Ebe daha çok oyuncuların ayaklarına dikkat etmelidir.Ayagı topraga degen oyuncu sobelenirse ebe olur.

Sekiz tane yüzeyi düz ve yuvarlak olan taş,büyükten küçüğe doğru üst üste dizilir.Elin içine sığabilecek ve yumuşak olan bir top kullanılır.Genelde çorap,bez parçaları vb. şeyler bir araya getirilerek bu top yapılmaya çalışılır.

Oyuncular iki gruba ayrılırlar.Taşların dizildiği yerden 9-10 m uzaklıkta bir nokta yani kale belirlenir.Bu noktadan sırayla birinci grup üyeleri,dizilen taşlara topu atarak devirmeye çalışırlar.Taşı deviren grup kaçar ve değişik yerlere dağılırlar.Diğer grup ise şöyle dağılır:Bir kişi kalede durur,diğerleri kaçanların arkasında yer alırlar.Kaledeki kişi topu atarak diğer gruptakileri vurmaya çalışır.Kaçanların arkasından da duranlar da gelen topu arkadaşına geri atar.Top kaleden uzaklaşınca,kaçanlar tekrar geri gelerek taşları yeniden dizmeye çalışırlar.Top geri geldiği zaman taşları dizmeyi olduğu gibi bırakarak yani ne kadar dizebilirse yeniden kaçarlar.Taşların hepsi dizilip ‘BİLİBİLİ’ (son ve en küçük taşın adı) denip taşlar bitene veya kaçan grubun üyeleri vurulana kadar oyun sürer.Kaçan grup vurulmadan taşların hepsini dizilirse oyunu kazanır ve diğer oyunu da başlatma hakkına sahip olur.

Oyunun Oynandıgı il ; Trabzon

Oyunun Adı: Kukku

KAPTAN VUR

OYUNUN OYNANDIGI IL: ARTVIN

Bir çocuk.bir agacın gövdesine ellerini dayar ve gözlerini kapatarak belli bir sayıya kadar saymaya baslar.Digerleri de bir yerlere gizlenir.Saymayı bitirince digerlerini aramaya baslar.Eger birini saklandıgı yerde görüp agaca elini vurarak ‘sobe’ derse oyun biter.Bir daha ki oyunda sobeledigi çocuk ebe olup saymaya baslar.Oyun bu şsekilde devam eder.

Bu oyun sekiz ya da daha fazla çocuk ile sınıf,bahçe vb. alanlarda oynanır.Oyunu ‘Kaptan’ isimli bir çocuk idare eder.Oyunu idare eden çocuk yere çömelir, üçer kişi de sağ ve sol olmak üzere onun yanına dizilirler.Kaptan onları kendine göre sağ 1,sağ 2,sağ 3,sol 1,sol 2,sol 3 olmak üzere adlandırır ve birlikte yuvarlak oluştururlar.Gönüllü bir çocuk,oyunu idare eden çocuğa başı dönük bir biçimde yere çömelir.Yuvarlağı oluşturan oyuncular ellerine birer mendil alırlar ve mendili düğüm yaparlar.Kaptan oyunu şöyle başlatır. ‘Hep birlikte vuralım’ dediğinde herkes ellerinde ki mendillerle ortada ki çocuğun sırtına vurur,ancak kaptan hızlı söylemlerle oyuncuları şaşırtmaya çalışır.Örneğin: ‘sağ 1vur’ dediğinde sağ 1’de duran çocuk,ortada ki çocuğa vurur arkasından hızlı bir şekilde ‘sol 3 vur’ ya da ‘sol 2 vurma’ gibi şeyler söyleyerek oyuncuları şaşırtır.Şaşıran oyuncu ise ortadakiyle yer değiştirir ve oyun bu şekilde devam eder.

Bir Karadenizli 'nin Dilinden;

KUSKUS

Oyunun Oynandığı Yer:Artvin

KAVUN KARPUZ

OYUNUN OYNANDIĞI İL:Sinop

KOLTAŞ

OYUNUN OYNANDIĞI iL:Trabzon

Çocuklar 2 gruba ayrılırlar.Her iki gruptan birer grup başkanı seçilir.Gruplar kendi grup arkadaşlarıyla yan yana,diğer grupla da karşı karşıya gelecek şekilde dururlar.Her iki grubun başkanıda kendi grubunda ki çocuklara birer renk ismi verir.Birinci gruptan bir çocuk diğer grubun başkanının önüne gelir.

Birinci gruptaki çocuk:Seke seke ben geldim.

İkinci grubun başkanı:Çıngıraklım hoş geldin.

Birinci gruptaki çocuk:Bir avuç tuza geldim.

İkinci grubun başkanı:Tuzum yok.

Birinci gruptaki çocuk:Öyleyse kavun karpuza geldim.

İkinci grubun başkanı:Geç bahçeye seç.

Başkan sözünü bitirince birinci gruptan gelen çocuk,diğer çocukları sanki karpuz seçiyormuş gibi hareketler yaparak tek tek kontrol eder.Sonra bir renk söyler.Örneğin ‘Kırmızı Karpuz’ der.İsmi söylenen çocuk kaçmaya başlar ve birinci gruptan gelen çocuk da onu yakalamaya çalışır.Eğer yakalarsa kendi grubuna götürür.Kovalayan çocuk kaçanı yakalamadan kaçan kendi grup başkanının eline dokunursa,kaçan çocuk kendi grubunda kalır.Bu kovalamaca esnasında diğer çocuklar da bağırarak elleriyle tempo tutabilirler

En az 4-5 çocukla açık havada oynanan hareketli bir oyundur.Bu oyunu genellikle kızlar oynamaktadır.Çocuklardan biri ebe olur.Ebe üçe kadar sayar.Bu sırada diger çocuklar aynı yerde olmamak şartıyla geniş bir alana yayılırlar.Ebe genellikle kendisine en yakın olan çocugu seçer ve yaklaşsarak onu sobelemeye çalısır.Bu çocuk ebenin yaklastıgını fark eder ve uzaklasmak için gerekli zamanı ve yeri ayarlamaya çalısır.Eğer ayarlayamazsa ebe onu sobelemeden 'Kuskus' diyerek yere çömelir.Diğer çocuklar çömelen çocuğa dokunarak onu kaldırmaya çalışırlar.Ebe çömelen çocuğun yanında durarak ona dokunucak çocukların yaklaşmasını bekler ve onları sobelemeye çalısır.Eğer bütün çocuklar çömelmişse ebe çocuklardan birini seçer.Seçilen çocuk hiçbir çocuğa dokunamaz ya da ebe tarafından sobelenirse ebe olmak zorundadır.

FİNCAN

Oyunun Oynandığı İl:Artvin

KULAKTAN KULAĞA

Oyunun Oynandığı İl:Amasya

TOPLAN KAÇ

Oyunun Oynandığı il:Bartın

Önce çocuklar sıraya girerler.Oyuncu sayısı önemli değildir.Herkes eline küçük bir taş alır.Sırayla herkes taşı uzağa doğru fırlatır.Bu oyunun amacı,taşı en uzağa atmaktır.Taşı en uzağa atan oyunu kazanır.

Genellikle küçük çocukların oynadığı bir oyundur.Oyunu oynayacak çocuk sayısı kadar fincan ters çevrilir.Önceden belirleyen bir çocuk,diğer çocuklar görmeden fincanlardan birinin altına yüzüğü saklar ve bu yüzüğün bulunması istenir.Bu sırada çocuklar hep birlikte, 'Yüzük kimdedir?' 'Kim bulursa ne isterse o olur' derler.Çocuklar elleriyle fincanın altında yüzüğü bulmaya çalışırlar.Altında yüzük olan fincanı kim bulursa o çocuğa ödül verilir.Diğer çocuklar ise yüzüğü bulan çocuk tarafından küçük çaplı cezalar verilir.

Herkes yanyana dizilir ve en baştaki çocuğun yanında ki çocuğa söylediği cümleyi,herkes birbirinin kulağına bir defa söylemek şartıyla en sonda ki çocuğa en hatasız şekilde ulaştırmaya çalışır.En son çocuk duyduğu cümleyi söyler.Yanlış anlamalardan kaynaklanan tuhaf ve komik cümleler oyunu çekici hale getirir.Oyun ne kadar kalabalık oynanırsa yanlışlıklarda o kadar fazla ve oyun o kadar eğlenceli olur.

Aslında bu oyun hepimizin bildiği saklambaç oyununun topla oynanan biçimidir.Oyuna katılım ne kadar yüksek olursa,o kadar zevkli oynanan bir oyun olur.İlk olarak bir ebe ve topa vuracak bir oyuncu seçilir.Top sabit bir yere konulur.Seçilen çocuktopa olanca hızıyla vurur.Ebe topu yakalamak için koşmaya başlar.Topu eline aldıktan sonra,arkasına dönmeden geri adımlarla topun ilk vurulduğu yere gelir.Bu sırada diğer oyuncular saklanırlar.Daha sonra ebe,saklanan oyuncuları teker teker bulmaya çalışır.Bulduklarının ismini söyler ve sobelemek içinde topa ayağıyla basar.Diğerlerinin ararken toptan çok uzaklaşmamalıdır.Çünkü onun aramasını fırsat bilen,sobelenmemiş herhangi bir oyuncu topa vurursa,oyun tekrar başlar ve aynı oyuncu tekrar ebe olur.Tüm oyuncular sobelendiğinde yeni bir ebe seçilir.

ÇUL

OYUNUN OYNANDIĞI İL:Trabzon

PAŞA

OYUNUN OYNANDIĞI İL:Trabzon

PARA

OYUNUN OYNANDIĞI İL:Trabzon

Karadeniz yöresinde ilkbahar aylarında eriyen kar ve yağmur suları nedeniyle genellikle su taşkınları meydana gelmektedir.Çocuklarda bu tür sel salgınları sonucu şöyle bir oyun oluşturmuşlardır:Herkes çeşitli çalı çırpılarla kendine ait bir köprü oluşturmaya çalışır.Öncelikle iki direk dikilip üzerine de bir set yapılarak köprü yapılmaya çalışılır.Sonra mahalle arasından akan suların önüne set çekilerek su tutulur ve herkes köprüsünü bitirdiğinde su tutulan set bozularak su alınır.Gelen suyun kuvvetiyle kimin köprüsü yıkılmazsa,o çocuk ‘PAŞA’ seçilir ve oyunun galibi sayılır.

HAZIRLAYANLAR:

Bu oyun,karşılıklı iki çocukla oynanır.30-40 cm uzunluğunda bir tahta düzgünce kesilir.Tahtanın üzerine delikli küçük para geçecek şekilde çiviler takılır.Futbol maçında olduğu gibi iki tane kalesi olur.Sırayla iki çocuk çivilerin arasından paraya parmağıyla vurur.Burada amaç.kaleye gol atmaktır.En fazla golü atan kazanır.

Kaynakça:

Başal,H.A.,Geçmişten Günümüze Türkiye'de Geleneksel Çocuk Oyunları,Morpa,İstanbul,2011

Elif Çeceliye Giresun'un Tanıtım Videosu için Teşekkür Ederiz..

-Sinem KIRAL

-Arife Özlem BALCI

-Çiçek Ece KAÇAR

-Ebru İrem TANRIKULU

-Kübra ÖNDER

-Büşra ERCAN

Çocuklardan karşılıklı iki grup oluşturulur.Ortaya büyükçe bir taş konur.Sırayla her iki grupta ki çocuklar,ellerinde ki taşlarla ortadaki taşa vurmaya çalışırlar.Ortadaki taşa daha fazla taş isabet ettiren grup oyunu kazanır.

Çelik Çomak

Oyunun Oynandığı il:Bolu

Karadeniz Bölgesi Cografi Özellikleri

Oyun en az 2 çocukla oynanmaktadır.Ancak katılım daha fazla olursa oyun daha zevkli oynanabilir.Bu oyunu anlatan kişinin yaşadığı yörede bu oyunu daha çok erkekler oynamaktadır.Oyunu anlatan kişinin de bu oyunla ilgili bir hikayesi var,arkadaşlarının oynadığı çelik-çomak oyununu,10 yaşında seyrederken çelik gözüne gelmiş ve kö kalmıştır.Yaşadığı köyünde de bu hanımın adı Kör Ayşe olarak kalmıştır.Oyun yaklaşık 25 cm uzunluğunda,2 cm çapında ahşap çubuk,buna çelik denmektedir ve yassı bir taş,yaklaşık 1 m boyunda 2-3 cm çapında bir sopayla,buna da çomak denilmekte,oynanmaktadır.Yassı taşın üzerine çelik denen ahşap çubuk konulur.Sonra 1 m boyutunda ki çomak ile çeliğin uç kısmına vurulur.Havaya kalkan çeliğe çomak ile vurularak çelik uzağa fırlatılır.Çeliği en fazla kim uzağa fırlatırsa oyunu o kazanır bu oyun 2 kişinin karşılıklı oynamasıylada oynanabilir.Büyük çubukla küçük çubuğun karşısındakine atar.Oda tutamazsa çubuğun düştüğü yere kadar adımını sayar.Atan çocuk saydığı adım kadar adımını sayar.Atan çocuk saydığı adım kadar sayı alır.Oyun böylece devam eder.

SÜLAKE

OYUNUN OYNANDIĞI İL:Sinop

Daha çok kız çocuklarının arasında oynanan bir oyundur.Önce düz bir yere 50 cm çapında daire çizilir.Dairenin ortasına bir tane elma büyüklüğünde yuvarlak taş bulunur.Her oyuncu eline yassı ve yuvarlak bir taş alır.Bu taşlara ‘SÜLAKE’ denir.Oyuncular sayışarak ebeyi seçerler.Ebe daireden başlayarak altı-yedi adım sayar ve oraya düz bir çizgi çizer.Ebe yuvarlak taşın yanına gelir.Diğer oyuncular sıra belirlemek için dairenin yanında ileride çizilen düz çizgiye ellerindeki sülakeyi atarlar.Çizgiye en yakın atan birinci olur,diğer oyuncular da sülakelerin çizgiye olan uzaklığına göre sıralanırlar.Oyuncu çizginin üzerinden elinde ki sülakeyi yuvarlak taşa doğru atar ve taş çizgiden dışarı çıkarsa,ebe taşı alıp tekrar dairenin içine koyuncaya kadar sülakeyi alıp kaçar.Eğer kaçmaya fırsat bulamayıp sülakesine basarsa diğer oyuncunun taşı daireden çıkarmasını bekler.Ebe taşı çizginin içerisine mümkün olduğunca çabuk koyarsa oyuncuların sülakelerini alıp kaçmasını engeller.Ebenin amacı,sülakesini kaçırmaya gelen oyunculardan birini vurarak ebelikten kurtulmaktır.Sülakesini kaçırmaya gelen oyuncu ebe tarafından vurulursa,kendisi ebe olur.Oyun bu şekilde devam eder.

KARADENiZ BÖLGESi

Ismini Karadeniz'den alan bölge, Sakarya Ovası'nın dogusundan Gürcistan sınırına kadar uzanır. Büyüklük bakımından bölgelerimiz arasında 3. sırada yer alır. Dogu-batı genisligi en fazla olan bölgemizdir. Bu sebeple dogusu ile batısı arasında yerel saat farkı en fazla olan bölgemizdir.

Dagların kıyıya paralel uzanması nedeniyle kıyıları fazla girintili - çıkıntılı degildir. Küçük koylar hariç, kıyılarda önemli girinti ve çıkıntı yoktur. Bu nedenle Sinop limanı dısında, büyük gemileri barındıracak dogal limandan yoksundur.

Yagısşve egimin fazla olması, zeminde killi topragın bulunması, bölgede heyelanlara yol açar. Heyelan olayının en fazla görüldügü bölgemizdir.

Dagların yükselti ve dogrultusu, ulasım, iklim ve tarımsal faaliyetleri de etkiler. Orta Karadeniz dısında ulasım Zigana (Kalkanlı) ve Kop geçitler gibi önemli geçitlerden saglanmıstır.

Learn more about creating dynamic, engaging presentations with Prezi