Introducing 

Prezi AI.

Your new presentation assistant.

Refine, enhance, and tailor your content, source relevant images, and edit visuals quicker than ever before.

Loading…
Transcript

GÖRSEL SANATLAR VE KİMYA

GÖRSEL SANATLAR

GÖRSEL SANATLAR NEDİR ?

heykel

Taş, tunç, bakır, kil, bal mumu, alçı, fildişi ve benzeri gibi maddelerden kalıba dökülerek, yontularak ya da yoğrulup pişirilerek yapılan insan, hayvan vb. biçimlerini yansıtan sanat yapıtıdır. Bu alanın sanatçısına heykeltraş denir. Heykelcilikte başlıca kullanılan 3 yöntem şunlardır:

HEYKEL NEDİR?

oyma

Heykelcilik, tek parça bir kütleyi belirli bir düzey içinde işleyip küçülterek istediği biçime dönüştürme işlemidir. En eski çağlardan beri bir çok ünlü heykelci bu tekniği kullanmıştır. Taş oyma heykellerinde çelikten çeşitli kalemler kullanılır. Çeşitli keskiler, törpüler, eğelerde kullanımda yer alır.

döküm

Metal heykellerde döküm yöntemi uygulanır. En çok kullanılan metaller demir, bakır, kurşun ile pirinç ve tunç gibi alaşımlardır. Bu yöntemde ilk olarak kilden bir model hazırlanır. Model sıvı alçıyla kaplanır. Alçı kil modelin biçimini alarak donar ve katılaşır. Kil model alçı kalıbının içinden çıkarılır ve içindeki boşlukları dolduracak şekilde sıvı alçı dökülür. Oda donup katılaşınca dış kalıp kesilerek modelden ayrılır ve soğumaya bırakılır. Metal katılaşınca son ürün ortaya çıkmış olur.

BİÇİMLENDİRME

biçimlendirme

Heykelleri bitirmiş hale getirmek için cilalama, boyama, altın ya da gümüşle kaplama işlemi uygulanır. Ayrıca metalden ya da özel olarak hazırlanmış başka malzemelerden yapılmış heykeller elektroliz yoluyla krom, gümüş, altın, bakır ve nikel gibi metallerle kaplanabilir. Heykelcilikte kullanılan başlıca ana malzemelerin kimyasal özellikleri şunlardır:

balmumu

Arıların peteklerini yapmak için karınlarından salgıladığı yumuşak, sarı ve daha koyu maddedir. Sıcakta yumuşak, soğukta kırılgan, bal kokulu bir maddedir. Suda çözünmez, sıcak alkol klorofen, eter, benzen, karbonsülfür gibi çözücülerde çözünür.

KİL

kil

Doğada çok miktarda bulunan ve genellikle 0,002 milimden daha küçük olan tane boyutunda bulunur. Kilde en çok rastlanan yabancı maddeler kuvars, mika, karbonat, demiroksitler ve sülfürlerdir. Kulanım alanları çömlekçilik, seramik ve heykeltraşlıktır.

alçı

Alçı kalsiyumsülfat (CaSO4), su (H2O) ile tepkimeye girerek sertleşme gösteren bağlayıcıdır. Alçı doğada bulunan alçının ısıtılarak bir bölümünün alınmasıyla elde edilir. Heykeltraşlar da eserlerini oluştururken içine su katarak oluştururlar.

flüoresans sıvılar

Esas ışık kaynağından gelen ışıkları yansıtarak gelen, ışık altında çeşitli renkler veren boyalara denir. Same dekorasyonunda, elbiselerin boyanmasında kullanılır. Bunlara örnek verecek olursak; amilofilatik asit en direkt ışıkta, soluk menekşe, direkt ışık verildiğinde ise soluk sarı rengini verir aminoteloforikasit en direkt ışıkta parlak yeşil, direkt ışıkta ise soluk yeşil renk verir. Bu boyaların kimyasal yapısı diğer bir parlak madde ile aynıdır; bunlar yol işaretinde kullanılan floresan malzemelerle karanlıkta parlayan malzemeler ve fosforlu

boyalardır.

fotografçılık

Fotoğraf, görüntüyü optik, mekanik ve kimyasal yollar kullanarak elde etmenin ilk biçimidir.

Fotoğraf kartı, film veya cam üzerinde ışığa duyarlı ince bir katmandır. Işığa duyarlı bu katman emülsiyon olarak adlandırılır ve emülsiyonların hazırlanmasında genellikle gümüş bromür (AgBr) kullanılmakla birlikte bunun yanı sıra gümüş klorür (AgCl) ve gümüş iyodür (AgI) de kullanılır. Bu bileşikler içinde, fotoğrafçılıkta en yaygın olarak kullanılan gümüş bromürdür. Emülsiyonda gümüşün kullanılmasının başlıca nedeni, ışık etkisiyle kararmasıdır. Bu özellik fotoğrafçılıkta görüntünün oluşması açısından temel işlev görür.

Fotoğraf işlemleri, gümüş halojenürlerin çok kısa bir süre için ışık etkisinde bırakılmaları sonucunda meydana gelen fotokimyasal reaksiyonlara dayanır.

FOTOĞRAFIN TARİHSEL GELİŞİMİ

Sanatçılar, Rönesans döneminde perspektifi kullanmaya başlayınca fotoğraf makinesinin dedesi sayılabilecek karanlık kutuyu yani Kamera Obscura’yı bulmuşlardır.

1550’li yıllarda Jerome Çordan karanlık kutudaki küçük deliğin önüne mercek koyarak daha iyi bir görüntü elde etmiştir.1676’da küçültülen kutuya yerleştirilen bir aynayla ilk refleks makine gerçekleştirilmiştir. 1685’de teleobjektifin kullanılmasıyla, fotoğraf makinesi evrimini kısmen tamamlamıştır.

18.Yüzyılda fotoğraf makinesi bulunmuş olmasına rağmen, fotoğraf kimyası çok daha geç başlamış ve yavaş ilerlemiştir. 19.yüzyılın hemen başlarında, Thomas Wedgwood kağıdı gümüş nitrat eriğine batırarak negatif elde etmeyi başarmıştır, ancak bu buluşunu daha ileriye götürememiştir.

Fotoğrafçılığın ilk ve önemli gelişmesi Fransız Joseph Nicephore Niepce ile başlamıştır. Fotoğraf makinesiyle elde edilen ilk kalıcı görüntüyü sağlamayı başararak, modern anlamda ilk doğa fotoğrafı çeken insan olarak bilinmektedir.

FOTOĞRAF ÇEKİMİ VE FOTOĞRAFIN KAĞIT YÜZEYLERE BASILMASI

Fotoğraf sürecinde gümüş halojenürler, diazo bileşikleri, amorf selenyum ve çinko oksit gibi ışığa duyarlı malzemeler kullanılır. En yaygın kullanılan fotoğraf malzemelerinde ışığa duyarlı madde olarak gümüş halojenürler kullanılır. Bu gibi maddelerin mor ötesi ve kızıl ötesi duyarlılıkları çok azdır; fakat duyarlılık katan boyar maddeler eklenince, bunlara karşı duyarlı hale gelebilir. Siyah beyaz fotoğraflarda, grinin değişik tonları ve renkli fotoğrafta da, onların benzerleri olarak, mavi, yeşil ve kırmızıya duyarlı kılma, renklerin ifadesi yönünden önemlidir. Işığa duyarlı gümüş tuzları, karanlıkta sulu jelatin emülsiyonları içerisinde hazırlanırlar; özel bazı işlemlerden sonra cam, plastik gibi bir malzeme üzerine sürülürler. Bu şekilde fotoğraf filmleri oluşur.

Gümüş bazlı fotoğrafların temel kimyasını anlamak için öncelikle gümüş tuzlarının fotokimyasını bilmek gerekir. Tipik bir fotografik film, gümüş bromür (AgBr) gibi çok az çözünür ince gümüş halojenür kristalleri içerir. Gümüş halojenür kristalleri jelatin matriks içerisine dağılmış halde ince bir polimerik yüzey üzerine ya da cam tabaka üzerine kaplanır.

Uygun dalga boyundaki ışınlar gümüş halojenür kristalleri üzerine düştüğünde bir seri tepkime olmaya başlar. İlk başta bromür iyonu ışığı absorpladığında bir serbest brom atomu açığa çıkar.

Ag+Br– (kristal) + hv (ışın) Ag++ Br–+ e–

Gümüş iyonu daha sonra elektronla birleşerek gümüş atomunu oluşturur.

Ag++ e– Ag0

Bunun yanında kristal içinde değişik gümüş türleri de oluşur. Bunlar; Ag2+, Ag20, Ag3+, Ag30, Ag4+, Ag40’dır. Işığa maruz kalan gümüş halojenür kristali içinde oluşan serbest gümüş, gizli görüntü olarak tanımlanır. Gizli görüntü daha sonra geliştirme işlemi ile iyileştirilir.

Ag40 formunda serbest gümüş içeren kristaller değişik kimyasallarla indirgenir. Bu sürece, geliştirme süreci denilir. Geliştirme sürecinde, filmin karanlık bölgesinde depolanan fazla miktarda serbest gümüş açığa çıkar.

Learn more about creating dynamic, engaging presentations with Prezi