Introducing 

Prezi AI.

Your new presentation assistant.

Refine, enhance, and tailor your content, source relevant images, and edit visuals quicker than ever before.

Loading…
Transcript

HİKAYE

HİKAYE NEDİR?

Hikaye Nedir?

Yaşanmış veya yaşanması mümkün olayları kişilere bağlı olarak belli bir yer ve zaman içerisinde anlatan kısa yazılara hikaye denir. Hikayede mutlaka bir olay ya da durum ele alınır. Ele alınan konu yer ve zaman gösterilerek anlatılır.

  • Hikaye insan yaşamından kısa kesitler sunar.
  • Bir yere ve zamana bağlıdır.
  • Hikaye romana göre kısa anlatılardır. Kişi sayısı az, olay sınırlıdır.
  • Hikayede kişilerin ve olayların tek yönü ele alınır.
  • Mekanın anlatımında ayrıntıya girilmez.
  • Hikayelerde olağanüstü, fantastik unsurlara yer verilmez.

HİKAYE TÜRÜNÜN GELİŞİMİ

Hikaye Nasıl Gelişti?

  • Öykü türünün dünya edebiyatındaki ilk örneğini Boccacio, «Decameron» öyküleri adlı eseriyle vermiştir.
  • Türk Edebiyatında ise Ahmet Mithat Efendi'nin «Letaif-i Rivayet» adlı eseri ilk hikâye örneğidir.
  • Batılı anlamda teknik açıdan olgunlaşmış ilk hikâye örneği Samipaşazade Sezai'nin «Küçük Şeyler» adlı hikâyesidir.
  • Hikâye türü Milli edebiyat sanatçıları ile birlikte milli ve modern bir kimlik kazanmıştır. Refik Halit Karay, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ömer Seyfettin bu türün önemli temsilcileridir.

HİKAYENİN YAPI ÖZELLİKLERİ

Hikayenin Yapı Özellikleri

OLAY VE DURUM

Her öykü bir olay ya da duruma yaslanır. Olay ve durum hikayeyi oluşturan öğelerin başında gelir. Yağmurun yağmasından bir kişinin öldürülmesine, evlenmeden doğuma varıncaya dek her şey olay bağlamı içinde düşünülebilir. Aynı şeyi durum kavramı için de söyleyebiliriz.

İnsanın insanla, insanın doğal ve toplumsal çevresiyle ya da insanın kendisiyle olan çatışması, ilişkileri öyküde bir soruna dönüşür. Yazar öykünün içerdiği sorunu giriş, gelişme, sonuç düzeniyle okuyucunun ilgisini ayakta tutacak şekilde çözer.

YER VE ZAMAN

Öyküde yer alan olay ve durumların belli bir yerde belli bir zaman dilimi içinde geçmesi gerekir. Yer ve zaman ögesi olmadan hiçbir olay, hiçbir durum düşünülemez. Bu yönden öykülenen olay ve duruma bağlı olarak yer de zaman da değişir.

KİŞİ VE KARAKTER

Her öykü ister olaya isterse duruma yaslansın insansız olmaz. Roman türünde olduğu gibi karakter kişinin huy ve davranış özelliklerine verilen addır. Ancak bu özellik roman türünde olduğu gibi bütün boyutu ile verilmez; tek bir doğrultuda gelişen karakter ağır basar.

Tip Nedir?

Karakter Nedir?

  • Romanda olumlu , olumsuz yönleri ile verilen belirli bir tip özelliği göstermeyen kişilerdir.
  • Benzerlerine başka eserlerde rastlanmayacak derecede kendine özgü tavırlar, düşünceleri bulunan kahramandır.
  • Karakter kendine özgüdür.
  • Geneli temsil etme özelliği göstermez.
  • Çok yönlü olup değişkenliğe sahip kişilerdir.
  • Karakterlerin özellikleri keskindir . abartılıdır.
  • Dramatik aksiyonu bizzat oluşturur ve dramatik aksiyon ve çatışmalardan etkilenir.
  • Tip evrenseldir.
  • Genel özelliklere sahiptir.
  • Tip; tek boyutludur, derinliksizdir.
  • Tipler; toplumsal sınıfın, meslek kategorilerinin simgesidir.
  • Dramatik aksiyona etki eder ama dramatik aksiyondan ya da çatışmalardan etkilenmez.
  • Tipin özelliklerinde değişim, gelişim yaşanmaz.
  • Tip, anlatmaya bağlı metinlerde temsilcisi olduğu toplum katmanını belirgin özellikleriyle yansıtır.

Zengin, cimri, cahil, köylü vb.

HİKAYEDE ANLATICI VE BAKIŞ AÇISI

Hikayede Anlatıcı ve Bakış Açısı

Örnek:

Hikayede Anlatıcı ve Bakış Açısı

Örnek:

Hikayede Anlatıcı ve Bakış Açısı

Örnek:

HİKAYE TÜRLERİ

Hikaye

Türleri

1. Olay Hikayesi

2. Durum Hikayesi

1. Olay Hikayesi (Maupassant Tarzı Hikaye)

2. Durum Hikayesi (Çehov Tarzı Hikaye)

HİKAYEDE ANLATIM TEKNİKLERİ

1. Anlatma Tekniği

  • Anlatma tekniğinde okuyucu ile eser arasına anlatıcı girer.
  • Okuyucu hemen her şeyi anlatıcı kanalıyla görür ve öğrenir.
  • Okuyucunun dikkati anlatıcı üzerinde yoğunlaşır.

2. Gösterme (Sahneleme) Tekniği

  • Olaylar, kişiler, varlıklar okuyucuya doğrudan sunulur.
  • Anlatıcı, okuyucu ile eser arasına girmez.
  • Okuyucunun dikkati eser üzerinde yoğunlaşır.
  • Bu teknikte kişilerin konuşmaları ve hareketleri yansıtılarak okuyucunun kendisini, eserin kurmaca dünyasında hissetmesi sağlanır.

NOT:

Gösterme tekniği; diyalog, iç konuşma veya bilinç akışı şeklinde olabilir.

Diyalog

  • Kahramanların karşılıklı konuşmalarına dayanan anlatım tekniğidir.
  • Metne akıcılık kazandırır.
  • Diyalog tekniğinde konuşmalar, kitabi değildir.
  • Kahramanlar, sosyal statülerine uygun biçimde konuşturulur.

Örnek:

— Canım, neden söküyorsunuz? dedim.

— Mühendis Ahmet Bey söktürüyor.

— Ne yapacak bunları?

— Yukarıda deri tüccarı Hollandalı var ya hani, onun bahçesini düzeltiyorlar da...

— İngiliz çimi alsın, eksin, mademki herif zengin...

İç Konuşma (İç Monolog)

  • Karakterin duygularının ve düşüncelerini belirli bir mantık sırasıyla karakterin ağzından olduğu gibi anlatılmasıdır.
  • Bu teknikte karakterin kendi kendine konuşmalarına yer verilir.
  • İç konuşma tekniğinde, kahramanın duygu ve düşünceleri sesli düşünme şeklinde yansıtılır ve yine karakterin duygu ve düşüncelerini akıcı ve sade bir biçimde günlük konuşma diliyle öğreniriz.
  • Bu teknik karakterin iç dünyasının okuyucu tarafından anlaşılmasında çok önemli bir yer tutar. Çünkü bu teknikle karakter görünmek istediği kişi olarak değil gerçekten olduğu kişi halinde görülüyor.

Örnek:

Simit yiyerek yürüyor. Tek tük geçenler dönüp ona bakıyorlar. Kılığı düzgün bir adamın sokakta simit yemesi yasaktır. Bütün yasaklar gibi bunun da kaçamak yolu yok mu? Simidi kır, cebine sok. Tek elinle bir lokma koparıp kimseye sezdirmeden ağzına at. Ama, ben dişlerim sağlamken ısıracağım."

(Yusuf Atılgan-Aylak Adam)

Bilinç Akışı

Örnek:

  • Kişilerin duygu ve düşüncelerini, herhangi mantıki bir bağ ve gramer kuralı endişesi taşımaksızın, düzensiz bir şekilde ve çağrışım ilkesi paralelinde doğrudan doğruya okuyucuya aktarmaktan ibarettir.
  • Karakterin iç dünyası hiçbir kaygı olmada okuyucuya aktarılır.
  • Genellikle XX. yüzyıl modern roman ve hikâyesinde kullanılmış bir anlatım tekniğidir.
  • Bu teknikte de iç konuşmada olduğu gibi kişilerin iç dünyaları, zihinlerinden geçirdikleri doğrudan o kişilerin ağzından, kendi kendilerine konuşmaları şeklinde verilir.
  • Karakterin duyguları ve düşüncelerindeki değişimler bu teknikle verilir.
  • Kahraman anlatıcı ve bakış açısı söz konusudur.
  • Bilinç akışında, iç konuşmadan farklı olarak cümleler arasında mantık ilişkisi zayıftır.
  • Daha çok serbest çağrışım yoluyla bir düşünceden bir başka düşünceye atlanır.
  • Bilinç akışı ile iç konuşma tekniği genellikle iç içe kullanılır.

“Hasan?

Ali?

Evet ama onlar yoksa, geri dönülmez yollarda kaldılarsa suç onda mıydı? Kader, kısmet, taksirat! O öldürmemişti. Allah biliyordu içini, ölmelerini istememiş, aklından geçirmemişti. Köse Hasan’ın avradı, kızı, Pehlivan Ali’nin anası duyup gelecekler, soracaklardı. O öldürmemiş, ölmelerini istememişti ama dinleyecekler miydi bakalım. Ağıt, figan, feryat… Köylü toplanacak, büyük büyük açılan gözleriyle soracaklardı ondan. Nerde Haşan? Ali nerde? Biliyordu diyeceğini, ezberlemişti amma, dinletebilecek miydi? Karı kısmı lâf anlar mıydı? Ölü evine dönecekti evi. Gazocağı mazocağını çıkaramıyacak, sırtlığı mırtlığı veremiyecekti karısına, öfkeyle tükürdü yere.”

Orhan Kemal, Bereketli Topraklar Üzerinde

3. Geriye Dönüş Tekniği

  • Bu anlatma zamanı ile ilgili bir tekniktir.
  • Öykü anlatıcısı olayı içinde bulunduğu şimdiki zamandan alıp karakterin geçmişine ya da olayın meydana geldiği zamana gider.
  • Kişiler ve olaylar hakkında bilgi verilirken kullanılabilir.
  • Geriye dönüş tekniğinde yazar karakterlerin, yerlerin ve olayların geçmişiyle ilgili bilgi vermeyi amaçlar. Bunun yanı sıra karakterlerin bir şeyler hatırlamaları da bu anlatım tekniğiyle verilir.
  • Geriye dönüş tekniği merak uyandırma, kahramanların ruhsal ve fiziksel durumlarının daha iyi çözümlenmesinde, olayların nedenlerinin açıklanmasında yazara büyük yarar sağlamaktadır.

Örnek:

“Babasını hatırladı. Trene yolcu ederken “Aman oğlum,” demişti, “yüzümü kara çıkarma. Babayın oğlu olduğunu göster şu millete, ille de mıhtara. Benim oğlumsan sırtın yere gelmez. Heye İstanbul gurbeti çetin, İstanbullunun cinden de beter olduğunu söylerdi emmim ya, boş ver. Var git, sağlıcakla, eyi kötü bir işin başın geç, bize mektup sal. Ondan sonrasına karışma. Ben hepsinin yuvasını yaparım!”

(Orhan Kemal, Gurbet Kuşları)

4. İç Çözümleme Tekniği

Bu teknik, anlatıcının araya girerek kahramanın duygu ve düşünce dünyasını okuyucuya aktarması demektir. Anlatıcının görevi, kahramanın durumunu inandırıcı bir şekilde verebilmektir. Bu bilgiler, kahramanın romandaki akışıyla ters düşmemelidir. Bu çözümleme tekniği bilinç akışı tekniğiyle karıştırılabilmektedir.

Örnek:

“Eve gitse, biliyordu, gece yarısına dek başka bir şey yapamadan, yukarıdakilerin patırtısına sövecekti… Bol gürültülü, bol dumanlı meyhanelerden birine girdi. Tezgâhın önünde bir boş yer bulup oturdu. Yaklaşan garsona, - Şarap, dedi. Garson, sanki salt onun için buradaymış gibi eğildi. Sanki ötekiler duyacak diye korkuyordu.”

(Yusuf Atılgan, Aylak Adam)

5. Özetleme Tekniği

Daha çok eski klasik eserlerde görülen bu teknikte, varlığı kuvvetle hissedilen anlatıcının olayları, kişileri veya hakkında bilgi vermek istediği herhangi bir şeyi özetleyerek anlatması esastır. Çağdaş romancılar bu ışı "bilinç akımı"," veya " iç monolog" tekniklerinden yararlanarak yaparlar.

Örnek:

"Ali Rıza Bey, Babıali yetişmelerinden bir mülkiye memuruydu. Otuz yaşına kadar Dahiliye kalemlerinden birinde çalışmıştı."

(Reşat Nuri Güntekin-Yaprak Dökümü)

HİKAYEDE TEMA VE KONU

Hikayede Tema ve Konu

TEMA:

KONU:

Öyküde anlatılmak istenen olay veya durumlardır. Öykünün genelinden çıkarılan "Ne anlatılmaktadır?" sorusunun yanıtına konu denir.

Üzerinde durulan ve okura verilmek istenen temel düşünce veya duyguya tema denir. Tema çatışma sonucu etkin olan düşüncenin, duygunun belirginlik kazanması, ön plana çıkmasıdır.

HİKAYEDE ÇATIŞMA

Hikayede Çatışma

Hikayede birbirine zıt durumların, karakterlerin bir arada anlatılması çatışmayı oluşturur.

Çatışma; insan ile insan, insan ile doğa, insan ile kendisi, insan ile toplum arasındaki anlaşmazlıklar şeklinde ortaya çıkar.

Learn more about creating dynamic, engaging presentations with Prezi