Introducing
Your new presentation assistant.
Refine, enhance, and tailor your content, source relevant images, and edit visuals quicker than ever before.
Trending searches
ANI:
Istanbul: Hatıralar ve Şehir (2003)
Babamın Bavulu (2007)
Resimli İstanbul - Hatıralar ve Şehir (2015)
SENARYO:
Gizli Yüz (senaryo 1992)
Diğer:
Öteki Renkler (denemelerinden ve söyleşilerinden seçmeler, 1999)
Manzaradan Parçalar (denemelerinden ve söyleşilerinden seçmeler, 2010)
Saf ve Düşünceli Romancı, Harvard Üniversitesi'nde verdiği Norton Dersleri,2011
Ben Bir Ağacım (2013, Öykü)
Hatıraların Masumiyeti (2016, anlatı)
Romanlarında kurguladığı zaman eskiye dönüşlerle veya geleceğe gidişlerle şekillenebilmektedir. İç konuşmalara çokça yer veren yazar tarih, felsefe, gazete, şiir gibi değişik metinlerden de çokça alıntı yapmıştır.
Batı taklitçisi olmamak için Türk kültürüne yönelmiş, eserlerinde kültür ve inançlarımızdan, eski kitaplardan motiflere yer vermiştir.
Çok okumasından ve araştırmasından dolayı eserlerinde ansiklopedi ağırlığı vardır. Tanzimat’ın teknik hataları arasında gösterilen “bilgi verme” Orhan Pamuk romanlarında kendini göstermektedir.
Mutlu olabilmek için her gün bir miktar edebiyatla ilgilenmem gerekiyor.
Ve Kar, Orhan Pamuk’un yedinci romanı olarak 2002’de yayımlandı. Kar, siyasal İslam’ı irdeleyen bir roman olarak görüldü. Üniversiteden tanıdığı kız arkadaşı İpek’le evlenmek için Kars’a gelen romanın kahramanı Şair Ka, karın yolları kapamasıyla Türkiye’deki siyasal oluşumun bir anlamda temsilcileri olarak düşünülen kişilerle yaşamaya başlar. Burada Teslime, türban baskısı yüzünden kendini öldürür. Oysa Kuranıkerim’de yazılı olan hüküm “Kendinizi öldürmeyin” biçimindedir. On iki yıldır Almanya’da sürgün olan Şair Ka, Kars’ta kendini işsizlerle dolu çayhanelerin, uğruna ölünen, intihar edilen türban direnişinin ortasında bulur. Böylece Kar'da farklı siyasal gruplar, dedikodular, unutulmamış bir aşk da kendine yer edinir. Romanda yer alan laikler, cumhuriyetçiler “Siyasal İslam geliyor” derken, siyasal İslamcılar “Allah’ın, dinin emrettiğini sonuna kadar yapmalıyız” direnişiyle şiddete başvururlar. Buna Ka da katılır. Özetle karşıt iki grup birbirine öfkelenmek için diken üstünde oturuyor. Eleştiri kabul etmeden saldırıya hazır durumda bekliyor. Düşündüğünün tersini düşünene hain gözüyle bakılıyor. Bir grup radikal İslam, öteki grup askeri darbe peşinde koşuyor
2005 yılında Alman Yayıncılar Birliği’nce 56. Barış Ödülü verildi. 12 Ekim 2006’da da Nobel Edebiyat Ödülü’nün Orhan Pamuk’a verildiği açıklanmasıyla tüm dünyada tüm kitapları liste başlarına yükseldi. Böylece Pamuk, Türk edebiyat tarihinde Nobel’i alan ilk ve tek Türk yazar olarak tarihe geçti.
Batı’ya özgü olan roman türünü teknik yönden inceledi ve değiştirdi. İlk yapıtından sonra post-modern roman anlayışını benimsedi, bu türün Türkiye’deki tek temsilcisiymişçesine davrandı, övüldü; kitabın bir edebiyat eseri olarak değil bir tüketim ürünü gibi pazarlanması yolunu açtı; romanlarında ele aldığı konuları tarihsel, dinsel, siyasal görüşlerle harmanladı; uluslararası platformlarda tartışma yaratan Ermeni tehciri olayını Ermeni tezleri doğrultusunda destekledi. Bütün bunlar ona Nobel yolunu açtı iddiaları gündeme geldi, tartışıldı.
ROMAN:
Cevdet Bey ve Oğulları (1982)
Sessiz Ev (1983)
Beyaz Kale (1985)
Kara Kitap (1990)
Yeni Hayat (1994)
Benim Adım Kırmızı (1998)
Kar (2002)
Masumiyet Müzesi (2008)
Kafamda Bir Tuhaflık (2014)
Kara Kitap 25 Yaşında (Numaralı Özel Baskı, 2015)
Kırmızı Saçlı Kadın (2016)
Orhan Pamuk sığ ve basit cümleden kurtulmak için uzun cümleleri çok kullanmıştır.
Yapıtlarının en önemli yönü kurgulamadaki başarısıdır. Ancak kullandığı dil özentisiz ve dağınıktır.
Orhan Pamuk 1990’lardan itibaren politik düşüncelerinden dolayı eleştirilmiş ve hakkında davalar açılmıştır
Işık Lisesi’nde başladı, iki yıl sonra babası IBM genel müdürü olarak Ankara’ya gidince, başkentteki Mimar Kemal İlkokulu’na devam etti. Döndüklerinde Işık Lisesi bu kez Orhan Pamuk’u kabul etmedi. O da Şişli Terakki’ye geçti, buradan diploma aldı, sonra Robert Kolej’e kaydını yaptırdı.
Ayrıldığı eşinin (Aylin Türegün) doktora öğrenimi sırasında üç yıl (1985-1988) New York’ta yaşadı, bunun dışında ömrü hep İstanbul’da geçti. Pamuk’un ailesi Anadolu’dan İstanbul’a geldi. 1930’lu yıllarda büyük bir servet edindi, Nişantaşı’nda kendi adlarını taşıyan apartmanda yaşadı. Bir mühendis olan Büyükbaba, Kemal Atatürk’ün Batı değerleri ölçülerine göre hareket eden modem Cumhuriyet’in oluşumunu kolaylaştıracağı ve gelişimi ülkenin en uç noktalarına kadar taşıyacağı düşünülen bir demiryolu ağının yapımında çalıştı. Büyükbaba, emeklilik döneminde de kullanılmış eşyalarla ilgili bir fabrika işletti ve servetini bir kat daha artırdı. Büyükbabanın göreceli olarak genç bir yaşta ölümünden sonra oğulları bütün serveti çarçur etti.
1979 Milliyet Roman Yarışması Ödülü Karanlık ve Işık (iki yazar arasında paylaşıldı)
1983 Orhan Kemal Roman Ödülü Cevdet Bey ve Oğulları
1984 Madaralı Roman Ödülü Sessiz Ev
1990 Independent Yabancı Roman Ödülü (Birleşik Krallık) Beyaz Kale
1991 Prix de la Découverte Européene (Fransa) Sessiz Ev (Fransızca çevirisi nedeniyle)
1991 Antalya Altın Portakal film festivali en iyi senaryo Gizli Yüz
2002 Prix du Meilleur Livre Etranger (Fransa) Benim Adım Kırmızı
2003 Premio rinzane Cavour (İtalya) Benim Adım Kırmızı
2003 International Impac-Dublin Literary Award (İrlanda)
2005 Prix Médicis Etranger (Fransa) Kar
2005 Alman Yayıncılar Birliği'nin Barış Ödülü (Almanya)
2005 Richarda Huch Ödülü (Almanya)
2006 Le Prix Méditerranée étranger Ödülü (Fransa) Kar
2006 Nobel Edebiyat Ödülü
2008 Ovid Ödülü (Romanya)
2010 Norman Mailer Yaşam Boyu Başarı Ödülü (ABD)
2012 Sonning Ödülü
1970’te Robert Kolej’den mezun oldu. Pamuk o yıllarda “Tembel, başarısız, şımarık, durmadan şaka yapan ama okulda ressam olarak...” bilindi.“6-7 yaşlarında resme başlayan Pamuk, 22 yaşına kadar resme devam etti. 22-30 yaş arasında da günde on saat roman yazmaya çalıştı. Robert Kolej’in ardından dedesi ve babası gibi önce İstanbul Teknik Üniversitesi’nde mühendis olmak için öğrenime başladı (1970) ise de üçüncü yılın sonunda buradan ayrıldı. İstanbul Üniversitesi gazetecilik bölümüne geçti ve burayı 1977’de bitirdi, yüksek lisans öğrenimine başladı. Pamuk, 12 Eylül’den sonra çıkan kısa dönem askerlik imkânıyla Tuzla’da 4 ay olarak askerliğini yaptı.”