Loading…
Transcript

Hastalık akut alevlenmelerle karakterizedir. Genelde geri dönüşü olmayan hasar meydana gelmedıkçe tanı konulamaz.

Kesin görülme sıklığını belırtmek zordur.

Koahta yaşam süresi 5-30 yıla kadar değişir.

Yaşla birlikte FEV1(1. sn dekı zorlu exprasyon volümü) yaşam süresinin önemlı bır belırleyıcısıdır.

Prognozu iyileştirmek ıcın:

  • Sigarayı bırakmalı
  • Hava kirliliğini kontrol altına almalı
  • Tüm akut enfeksıyonların acil tedavısı yapılmalı
  • Genel saglık durumu korunmalı

Koahta;

Yapısal değişiklikler:

  • Havayollarında submukozal ve adventisyal dokuda fibrozis gelişimi,
  • Amfizem
  • Mukus bez hipertrofisi ve hiperplazisi
  • Havayolu düz kas hipertrofisi ve hiperplazisi

Fonksiyonel değişiklikler:

  • Hava akımı sınırlanması
  • Hiperinflasyon: expirium sonunda ortaya çıkan anormal hava artışı
  • Alveolar hipoventilasyon
  • Pulmoner hipertansiyon
  • V/Q oranında bozulma

Koahta sıklıkla kronık bronşit ve amfizem birlikte görülür.Büyük çoğunlukta, kronık bronşit obstruksıyonun ana nedenıdır; ancak bazı vakalarda amfızem öncelıklıdır.Olguların önemlı bölümünde birkaç yıldır artan nefes darlıgı vardır. Muayenede kronık öksürük, göğüste hiperinflasyon ve egzersiz toleransında azalma vardır.

Hastalarda, hastalık asımetrık komponentte oldugu gıbı bellı aralıkla da olabılır. Bu nedenle koah hastalıgı tanımı bu patolojık komponentlerın bır yada daha fazlasını içerdiğinden dogru bır terımdır.

Sigara içenlerin %20 sinde koah gelişmektedir. Sigaranın etkisiyle uyarılan immün sistem, hava yollarında ve akciğer parankiminde inflamatuar hücreleri ve mediatörleri harekete geçirir. Periferik hava yollarından başlayan KOAH, daha sonra santral hava yollarını da etkileyerek tüm özellikleri ile kliniğe yansır.

KOAH Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre

dünyada en sık öldüren 4. hastalıktır ve 2020’de 3.

hastalık olması beklenmektedir.

DEĞERLENDİRME

  • Hemoptizi: Larinksin altındaki dokulardan ve hastalıklarından kaynaklanan, genellikle öksürük ve balgam ile birlikte olan kanamalara denir. Sıklıkla tüberküloz , bronşektazi, bronş kanseri, kronik bronşit ve mitral stenozda görülür.
  • Göğüs Yan Ağrısı: Göğüs duvarı, plevra , perikard , kalp ve ösafagus hastalıklarında görülür

a) Solunum ile değişen ağrıya plöritik göğüs ağrısı denir. Sıklıkla plörezi, pnömoni ve akciğer kanserlerinde bulunur.

b) Solunumla değişmeyen nonplöritik ağrı ise sıklıkla göğüs duvarı kanserlerinde görülür. Ani başlayan şiddetli göğüs ağrısı ve dispne , spontan pnömotoraksta sık karşılaşılan bir durumdur.

Ağrının yeri, tipi ve şiddeti sorgulanmalıdır.

  • Hastanın kimliği: Yaş, cinsiyet, boy, mesleği.. Vb
  • Özgeçmiş ve sistemlerin gözden geçirilmesi: Daha önceden geçirdiği hastalıklar, ameliyatlar
  • Soygeçmiş: Aileden gelen genetik hastalık
  • Alışkanlıklar: Sigara, alkol gibi. Sigara içiyorsa ne zamandır içiyor? Günde kaç tane içiyor?..gibi
  • Hobileri ve Uğraş süresi: Akciğer Hastalığı'na sebep olacak hobi ve Uğraş Alanları araştırılır.Kedi, köpek besliyor mu? Gibi
  • Kullandığı ilaçlar:Kortikosteroid tedavisi, kemoterapi öyküsü veya düzenli kullandığı analjezikler var mı?

Expirium(nefes verme) sırasında havayollarında ortaya çıkan çökme ve aşırı bronşial salgı hava yollarında daralmaya neden olarak hava akım hızını azaltmakta ve bu olay sürekli olarak şiddetini arttırıp hastanın yaşam kalitesinde bozulmaya yol açmaktadır.

Siyanoz: Deri ve mukozanın mavi-morumsu bir renk almasına siyanoz denir. Normal pembe deri rengi, subpapiller damar ağlarındaki oksihemoglobin rengidir. Oksijenini kaybetmiş hemoglobin dokuya mor renk verir.

Balgam değerlendirilmesinde aşağıdaki başlıklar sorgulanır;

  • Kaynak: Üst hava yolları , at hava yolları
  • Miktar : günlük olarak kaç mililitre eya kaç fincan
  • Renk: kırmızı (kan), pas rengi, sarı(enfekte), yeşil(iltihaplı), pembe(pulmoner ödem), lekeli-benekli( karbon partikülleri)
  • Yoğunluk: ince-sulu, kalın mükoz, taneli, tabakalı

Balgam:

Mukoid balgam : Berrak, beyaz renkte içinde sertlik bulunur. Sıklıkla astım ve bronşitte bulunur.

Seröz balgam : Su gibi köpüklü yapıdadır. İnfekte değildir genellikle akciğer ödeminde gözlenir

Pürülan Balgam : Sarı, kahverengi veya yeşilimtırak olup infeksiyona işaret eder. Sıklıkla akciğer apsesi, bronşektazi durumlarında görülür.

Muko-pürülan Balgam : rengi sarı-yeşil olan ve en sık karşılaşılan balgam tipidir. Bronşitte ve pnömonilerde görülür.

Siyanoz başlıca iki gruba ayrılır;

  • Periferik siyanoz: Parmaklarda, tırnak yataklarında , kulaklarda , dudaklarda, burun ucunda, yanaklarda görülür. Ekstremiteler siyonize ve soğuktur. Isıtıldıklarında siyanoz geçer. Periferik siyanozda arter kanında oksijen saturasyonu normaldir. (Hipoksemi yok)
  • Santral siyanoz: Yukarıdaki bölgelere ek olarak ağız içi mukozası ve dil siyanozedir.Ekstremiteler soğuk değildir. Isıtıldıklarında siyanozlar geçmez. Arter kanında oksijen miktarı düşüktür (hipoksemi).

GÖĞÜS KAFESİ OSKÜLTASYONU:

Solunum sırasında havanın larinksten geçerken ses tellerini titreştirmesi sonucu bronşial ses oluşur.Patolojik durumlarda bu ses farklı seslere dönüşür.En sık karşılaşılan sesler;

  • Ral(Rales): İnspirasyon ve ekspirasyon sırasında duyulmakla birlikte daha çok inspirasyonda duyulan, devamlı olmayan, düzensiz ek seslerdir.
  • Ronkus: İletken hava yollarının inflamasyon, ödem, sekresyon, spazm veya tümöral doku dile daralması sonucu ortaya çıkan sestir
  • Frotman: İki plevra yaprağı arasında fibrinli bir eksüda oluşmuşsa solunum sırasında meşin gıcırtısını andıran bir sürtünme sesi duyulur.
  • Azalmış solunum sesi: KOAH’ta,atelektazi,pnömotorakst,plevral effüzyonda olur.
  • Solunum sesinin olmaması:Plevral effüzyon,pnömotoraks,obezitede karşılaşılır.
  • Wheezing:Ekspirasyonda düdük sesine benzer hırıltı sesi olmasıdır.Küçük bronş ve bronşiallerin obstrüksiyonunda karşılaşılır.
  • Stridor:İnsprirasyonda hırıltı sesi duyulmasıdır.Üst solunum yolu obstrüksiyonlarında görülür.

AKCIĞER VE PLEVRA İLE ILGILI SEMPTOM VE BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Dispne: soluk Alıp vermenin güç olmasıdır.

Efor dispnesi: Sadece iş veya yorgunluk sırasında çıkan dispne

Ortopne: Sırt üstü yatarken oluşan dispne.

Paroksismal noktüral dispne(PND): Sol kalp yetmezliklerinde , obstrüktif uyku apne sendromunda görülen, gece ortaya çıkan nefes darlığıdır.

Clubbing( çomak parmak): El ve ayak parmaklarında çomaklaşmadır.Parmaklarda distal falangeal genişlik anormal olarak interfalangeal genişlikten daha fazladır.Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte V/Q ( ventilasyon/perfüzyon) oranı bozulmasına bağlı olduğu düşünülmektedir.

Hipertrofik Osteoartropat: Clubbing tek başına görülebildiği gibi küçük eklemlerde ağrı, şişlik ile birlikte de görülebilir.

Asteriksis veya Flapping Tremor: Solunum, karaciğer ve böbrek yetmezliklerinde görülür. Eller parmaklar birbirlerine yapışık ve gergin bir şekilde ekstansiyona getirilirse parmaklarda kanat çırpması şeklinde bir hareket izlenir,bu olay kanda yükselmiş CO2, üre ve Mg ile ilgilidir.

Öksürük: Solunum yollarını fiziksel, kimyasal ve biyolojik ajanlardan koruyan ve fazla bronş salgısının atılmasıyla hava yollarının temizlenmesini saglayan koruyucu bir mekanizmadır.

Öksürme sırasında öncelikle derin bir insprasyon ile glottis kapanır. Artan intratorakal ve abdominal basınç yardımı ile zorlu bir expirasyon yapılarak patlayıcı bir şekilde hava dışarı atılır.

Öksürme semptomu ikiye ayrılır:

a) Prodüktif öksürük ; balgamla birlikte olan

b) Non-prodüktif öksürük ; balgamsız, kuru öksürük

GÖĞÜS KAFESİ PERKÜSYONU:

  • Normal akciğerlerde perküzyonla elde edilen sese normal rezonans denir.
  • Akciğerlerde veya akciğerlerin bir kısmında normalden daha fazla hava bulunduğu durumlarda yüksek amplitüdlü ve büyük frekanslı titreşim duyulur.Bu ses berrak ve tınlayıcıdır.(hipersonarite)
  • Akciğerde veya bir kısmında hava azalmışsa titreşim azalır, ses baskılaşır.Bu duruma submatite(hiposonarite) denir.
  • Akciğerlerde hiç hava kalmadığında ses iyice toklaşır.Buna matite denir.

KONUŞMA SESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Akciğer dokusundaki ve ventilasyondaki değişikliklere bağlı olarak seste meydana gelen değişim normal,artmış(interstisyel akciğer hastalıkları gibi durumlarda gözlenir) ve azalmış(atelektazi,plevral effüzyon,pnömotoraks gibi durumlarda olabilir)şeklinde değerlendirilir.

FONKSİYONEL DÜZEYİN SORGULANMASI VE EGZERSİZ KAPASİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Hastanın günlük yaşam aktiviteleri kriter alınarak bazı sorularla subjektif değerlendirme yapılır.Sıklıkla sorulan sorular şunlardır;

Nefes darlığı ve yorgunluk olmadan kaç kat merdiven inip çıkabiliyorsunuz?

Yokuş çıkarken veya hızlı hareket ederken nefes darlığınız oluyor mu?

Hangi aktiviteleri rahat hangi aktiviteleri nefes darlığı ve yorgunluk nedeniyle zorlukla yapabiliyorsunuz?

Solunum sıkıntısı olmadan alışverişinizi,ev işlerinizi, diğer işlerinizi yapabiliyor musunuz?

Akciğer hastalarında egzersiz kapasitelerini değerlendirmek için kullanılan testler;

  • Laboratuar egzersiz testleri:Treadmil,bisiklet ergometresi,kol ergometresi
  • Saha egzersiz testleri:Mekik testi,2 dakika, 6 dakika, 12 dakika yürüme testleri,merdiven inip çıkma

GYA:

  • Sıklıkla egzersiz intoleransı, dispne, gya da yetersizlik, yaşam kalitesinde azalma ve saglık bakım kaynaklarını kullanmada artma gibi durumlar sık.
  • Koahlı olgularda dispne nedeniyle sıklıkla günlük yaşam aktıvıtelerı limitlenir.Bu durum az kullanılan veya kullanılmayan solunum kasları nedeniyle daha da artar.
  • Fonksiyonel kapasiteleri belirlenmeli ve kardiovasküler endurans egzersizleri ile fonksiyonel kapasite geliştirici egzersiz verilmeli.
  • Diyafragmatik solunum ve büzük dudak solunum hastaya öğretilmeli.

Sağ kalp yetmezliğinde ve pulmoner tromboemboli durumlarında alt ekstremitelerde ödem görülür. Pre-tibial bölgenin palpasyon ve çevre ölçümleri ile değerlendirilir.

Homans belirtisi: Tek taraflı alt ekstremite ödeminde ayak dorsifleksiyona getirildiğinde baldırda ağrı oluşmasıdır, bu bulgu DVT'nin bir göstergesidir.

Hidrasyon: Kuru dudaklar, deri elastisitesinde kayıp veya azalma , koyu idrar vb. ile değerlendirilir.

Yorgunluk(Egzersiz sırasında ve istirahat halinde): Yorgunluğun şiddeti Borg skalası ve VAS ile kısmen objektif olarak değerlendirilir. Skorlar hastanın egzersiz kapasitesi hakkında bilgi verir.

Egzersiz Testleri:

  • 6 dakıka yürüme testi
  • Mekik yürüme testi
  • Endurans mekik yürüme testi
  • İki yüz metre hızlı yürüme testi
  • Altı dakika stepper testi

Koahlı hastalar genelde nefes darlıgı sebebıyle egzersiz testini sonlandırırlar, bazı hastalar ayaklarındaki yorgunluktan şikayet edebilirler.

MRCS DISPNE SKALASI

GRADE 0: Dispne yok. Düz yerde hızlı hareket ederken veya hafif eğimli yokuş çıkarken solunum sıkıntısı yoktur.

GRADE1: Dispne hafif.Düz yerde ve hızlı hareket ederken veya hafif yokuş çıkarken solunum sıkıntısı vardır.

GRADE2: Dispne orta. Düz yerde yürürken yaşıtlarından daha yavaş yürür, soluklanmak için durur.

GRADE3: Dispne şiddetli. 100 m. kadar veya birkaç dk. yürüyünce soluklanmak için durur.

GRADE4: Dispne çok şiddetli. Evden ayrılırken veya elbiselerini çıkartırken aşırı derecede nefessiz kalır.

Beslenme:

Koahlı hastaların çogunlugu dispne gelişir korkusuyla gıda tüketiminden kaçınmakta olduğundan normal kilolarının altında ve malnutrisyonludur.

Uygun beden ağırlıgını saglama ve sürdürmede kalori degerı ve yağ içeriği yüksek, protein içeren, buna karşın kolesterol içeriği düşük diyet önerilir.

Psikososyal destek:

Koahta depresyon ve anksiyeteye yönelık olarak fiziksel engellilik, kronik hıpoksi, düşük VKİ, şiddetli dispne, alt sosyal sınıfı içine alan risk faktorlerı ön planda.

GÖĞÜS KAFESİ PALPASYONU

  • Ventilasyon simetrisinin değerlendirilmesi
  • Göğüs kafesi esnekliğinin değerlendirilmesi (göğüs-çevre ölçümü):Aksiller,epigastrik ve subkostal bölgeden nötralde, derin inspirasyonda ve zorlu ekspirasyonda mezura ile ölçüm alınır.Normal kişilerde derin ve zorlu inspirasyon arasındaki fark 5-7 cm’den daha fazladır.Farkın az olduğu durumlarda torakal esneklik azalmıştır.
  • Mediastenin pozisyonunun değerlendirilmesi: Trakeanın normalde orta hatta olması gerekir.
  • Göğüs kafesi titreşiminin değerlendirilmesi: Larinksten çıkan ses titreşimleriaşağıya doğru bronşların yardımıyla yayılır ve titreşim göğüs duvarına kadar gelir ve palpasyon ile hissedilir.

VAKA ÖRNEĞİ

Haşim GÖMEÇ

Yaş: 66

Boy:1.75 Kilo 81

Meslek: emekli dökümcü ustası 30 yıl çalışmış.

Kalıtsal hastalık yok.

Sigara 20 sene içmiş, günde yarım paket

5 yıldır KOAH

Tansiyon ve migren ilaçları kullanıyor.

YAŞAM KALİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

  • Hastalıkla ilgili yaşam kalitesi:St. George yaşam kalitesi,kronik solunum hastalıkları yaşam kalitesi testleri kullanılabilir.
  • Genel sağlıkla ilgili yaşam kalitesi:Kısa Form-36(SF-36) yaşam kalitesi anketi,NSP yaşam kalitesi anketi kullanılabilir.

UYKU KALİTESİNİN SORGULANMASI:

HASTANIN BESLENME DURUMU VE GENEL PSİKOLOJİSİ HAKKINDA BİLGİ ALINMASI

HASTANIN GENEL DURUMU(VİTAL BULGULARI): Ateş, kalp hızı, kan basıncı gibi vital bulgularının yanı sıra fizyoterapiyi etkileyebilecek kan değerleri, hastanın bilinç durumu.

DİĞER DEĞERLENDİRMELER: X-RAY bulguları,arteriyel kan gaz analizi ve solunum fonksiyon testi gibi hastalıkla ilgili primer medikal değerlendirmeler.

BRONKODİLATÖRLER

  •  Semptomların kontrolünde temel tedaviyi oluşturur.
  •  İnhalasyon tedavisi tercih edilir.
  •  Uzun etkili ajanlar daha uygundur.
  •  Bronkodilatörleri kombine uygulamak tedavi etkinliğini arttırır.

HAVA YOLU TEMİZLİKLERİ:

  • Öksürük teknıklerı
  • Postural drenaj
  • Pozitif hava yolu basıncı
  • Pozitif expratuar basınç tedavıleri
  • Otojenık drenaj yöntemlerıyle yapılabılır.

Stabıl koahlı hastalarda sekresyonların atımını arttırmak için aktif solunum teknikleri döngüsü, otojenık drenaj ve pozıtıf expiratuar basınç tedavılerı düşünülür.

  • İlk olarak; sabahları nefes darlığı ve uykuda apne ile başlamış.Şu anda apne mevcut değil.
  • Exprium ve insprıum arasında 2 cm lık fark vardı, torakal esnelik azalmıştı.
  • Solunum açlığı çekiyormuş hırıltılı solunumu var.Öksürüğü yok balgamı var(sarı renkte).
  • Üşüttüğünde göğüs ağrısı oluyor.
  • Siyanoz ve çomak parmak yok.
  • Egzama geçirmiş bu yüzden ellerinde hidrasyon mevcut.
  • Yaşam kalitesi etkilenmemiş

b) Solunum Tipi : (Göğüs solunumu, Diyafragmatik solunum veya Kombine-miks solunum) Erkeklerde, küçük çocuklarda ve bebeklerde diyafragmatik tipte,kadınlarda ise torakal tiptedir.

c) İnspirasyon/Ekspirasyon Oranı

d) Solunum Derinliği (normal, derin veya yüzeyel) İstirahatte solunum genellikle derindir. Normal solunumda ekspirasyon süresi inspirasyon süresinden iki kat daha uzundur

KOAH TEDAVİSİ

Stabil Dönem KOAH Tedavisi

• Çevresel risk faktörlerine maruziyetin

azaltılması/kaldırılması

• Sigara içiminin bırakılması

• Günlük düzenli fiziksel aktivite

• Aşılama

• Gerektiğinde semptomatik tedavi uygulanmalıdır

SOLUNUM SİSTEMİNİN FİZİK MUAYENESİ

GENEL GÖZLEM:

Postür, yorgunluk, ağrı, depresyon, bilinç durumu(alert, koma, semi-koma, konfüze vb.), solunum sıkıntısı ( fish mouth solunum, spontan pursed lips solunum), vücut tipi, yüz ifadesi, yüz rengi, baş boyun değerlendirilmesi yapılır.

Solunum derinliği ile ilgili terimler;

  • Hiperpne : Tidal volüm 800mlt'den daha fazla olma durumudur.
  • Hiperventilasyon: Solunum amplitüdünün artığı (derin inspirasyon ve zorlu-uzun ekspirasyon) ve solunum frekansının yüksek olduğu solunum tipidir.
  • Hipopne: Tidal volüm 400mlt'den daha azdır.
  • Hipoventilasyon: Solunumun yüzeyelleşmesi ve solunum frekansının azalmasına denir.

HAZIRLAYANLAR

Egzersiz Eğitimi Prensipleri

• Egzersiz eğitimi

• Hasta ve ailesinin eğitimi

• Vücut kompozisyonunun değerlendirilmesi

• Beslenme desteği

• Psikososyal destek

• Nefes darlığı ile baş edebilme yöntemleri

• İş-uğraşı tedavisi

• Enerji koruma yöntemleri

• Pulmoner rehabilitasyonun etkili olabilmesi için en az 8

hafta süre ile uygulanması gereklidir

  • Koah olgularında kas kitlesi azalır, lif tipleri değişir, kas gücü ve dayanıklılığı azalır. Egzersiz sırasında:
  • Dinamık hıperinflasyon ve ventilasyon artar.
  • Ac ve göğüs duvar kompliansında azalma nedeniyle inspiratuar kas basıncı artar.
  • Koah olgularında egzersizde hücre içinde bozulmuş oksidatif kapasite ve erken anaerobik metabolizma gözlenir. Hücre içi PH düşer,ATP oranı azalır ve laktik asit artar.
  • Koahlı hastalar diyafragmatik solunum süresince solunum paternlerini abdomınal hareket yönünde değiştirirler, torasik dışa hareketi azaltırlar.

Ağır koahlılarda diyafragmatik solunum sırasında solunum fonksiyonları ve egzersiz kapasıtesınde değişiklik görülmezken dispnede artış olur bu yüzden orta-agır koahlılarda diyafragmatık solunum önerilmez !’’

Kübra Yılmaz

Kronik obstrüktif akciğer hastalığı( KOAH) ;

(Kronik: sürekli olan, geri dönüşümsüz

Obstrüktif: tıkayıcı )

ilerleyici hava yolu obstrüksiyonudur.

Koah akciğerin zararlı gaz ve partiküllere karşı anormal enflamatuar yanıtı sonucu ortaya çıkan, önlenebilir, tedavi edilebilir, hava yolları konstrüksiyonu ile karakterize progresif bir hastalıktır.

Hastada solunum sıkıntısı gösteren bulgular;

  • Hiper-İnftante (aşırı şişme) göğüs kafesi
  • Boyun ve omuz kuşağı kaslarının aşırı kontraksiyonu
  • Yumuşak dokularda çekilmeler (subraklavikular, interkostal retraksiyonlar )
  • Uzamış ekspirasyon süresi
  • Spontan pursed lips (büzük dudak) solunum varlığı
  • Nasal flaring (burun kanatlarının hareketliliği)
  • Hastanın ellerini destekleyerek, üst gövde ağırlığını öne aktarıp öne eğildiği postürde (Professorial Postür) olması

2-Toraksın Solunuma Katılımının Gözlenmesi

Ventilasyon simetrisi: Yatan veya yüksek yatış pozisyonunda olan hastanın üst loblarının ve orta loblarının, arkalıksız bir taburede oturan hastanın arka taraftan alt lob bazal segmentlerinin eşit havalanıp-havalanmadığı değerlendirilir.

Pnömotoraksta,atelektazi,lober pnömonilerde,plörezi gibi durumlarda unilateral solunum hareketi azalmaktadır.

HAREKETLİ GÖĞÜS KAFESİ DEĞERLENDİRİLMESİ

1-Solunum İnspeksiyonu

a) Solunum Frekansı : 1 dakikada gerçekleşen solunum sayısıdır. Normalde erişkinler için 14-20 soluk/dakika'dır. Yaşa göre solunum frekansı, kalp hızı ve kan basıncı değerleri farklıdır.

Betül Arslan

Solunum frekansı ile ilgili terimler:

  • Apne: Solunumun istemsiz olarak ekspirasyon sonrası en az 10 saniye durması ve ventilasyonun olmaması durumudur
  • Eupne: Normal solunum. Solunum frekansı 10-20 sayı/dk, tidal volüm 400-800mlt.
  • Bradipne: Dakikada solunum sayısının 10-14ten az olması. Yavaş solunum. (Uykuda, narkotik ve hipnotik ilaç almış olanlarda, kafa içi basıncının arttığı durumlarda görülür.)
  • Taşipne: Dakikada solunum sayısının 20'den fazla olması. Hızlı solunum. (Efor sırasında, ateşli hastalıklarda, üst solunum yollarını daraltan durumlarda, pnömoni, atellektazi, plörezi, kalp yetersizlikleri, anemi, ağrı gibi derin solunumu engelleyen durumlarda görülür.)

Tansu İnan

FİZİKSEL AKTİVİTE

Düşük fiziksel aktivite KOAH’ta yaygındır.

Fiziksel aktivite;

• Akciğer fonksiyonları (FEV1)

• KOAH’tan ölümler

• FEV1’deki azalma hızı

• Sistemik inflamasyon

• Hastalıkla ilgili yaşam kalitesi

• Hava yollarındaki kolonizasyon ve

• Alevlenmelerle ilişkilidir.

+ Yeterli bir fiziksel aktivite için ağır

egzersizlere gerek yoktur.

+ Haftanın çoğu günleri yapılan orta

yoğunluktaki fiziksel aktivite yeterlidir

+ Haftanın en az beş günü, günde en az 30

dakika süre ile orta yoğunlukta fizik aktivite

(örneğin yürüyüş) önerilmektedir.

Pulmoner Rehabilitasyon (PR) Amacı

• Semptomları azaltmak

• Fonksiyonel ve emosyonel durumu

iyileştirerek yaşam kalitesini arttırmak

• Hastalığın etkilerini azaltarak sağlık

harcamalarını azaltmak

• Uzun dönem sağlıkla ilişkili davranış

değişikliği sağlayabilmek

Pulmoner Rehabilitasyon Ne Zaman Uygulanmalı?

• Solunum fonksiyonlarından bağımsız

olarak, semptomatik olan her olguya PR

uygulanır

• Hastalığın erken dönemlerinden itibaren

başlanmalıdır

• Alevlenmeden sonraki ilk 3 hafta içinde

başlanan PR programı etkin ve güvenlidir

KOAH

HAREKETSİZ GÖĞÜS KAFESİ DEĞERLENDİRMESİ

a) Deri ve Yumuşak Dokuların Değerlendirilmesi: (skar dokuları, insizyon bölgeleri. yumuşak doku veya kemik dokuya ait tümöral yapılar, farklı renk ve doku dağılımları, lokalize ödem ve kitlesel yapılar, kaslarda hipertrofi veya atrofi)

b) Göğüs Kafesinin Anatomik Yapısı ve Şekil Bozukluklarının Değerlendirilmesi

Anterior-posterior çap değişikliği:

  • Yassı göğüs: Toraks ön-arka çapının normalden daha az olduğu durumdur.
  • Fıçı göğüs (barrel chest) : Toraks ön-arka çapının artması ile gelişen durumdur.
  • Donuk göğüs (frozen chest) : Hastalığın olduğu hemitoraksta hareket kısıtlılığıdır. Genellikle o taraf omuz düşüktür
  • Torakal kifozda artış
  • Skolyoz - Kifoskolyoz
  • Harrison oluğu : Alt-ön kostaların içe çökmesi nedeniyle meme altlarında birer oluk oluşması ile karşılaşılan durumdur
  • Güversin göğüs (Pectus carinatus) : Sternumun belirgin bir şekilde dışarıya çıkıntı yaptığı durumdur.
  • Kunduracı göğüs (Pectus excavatum) : Sternumun içeriye çökük olduğu göğüs kafesi tipidir.

Solunum egzersizlerinin amaçları:

  • Bölgesel ventilasyonu ve gaz değişimi iyileştirmek
  • Dinamik ventilasyonu azaltmak
  • Solnum kas fonksıyonlarını iyileştirmek
  • Dispneyi azaltmak
  • Egzersiz toleransını iyileştirmek
  • Sağlıkla ilişkili yaşam kalitesini iyileştirmek
  • İstirahatta büzük dudak solunumu: Solunum frekansı ve dispneyi azaltır, tidal volüm ve O2 satürasyonunu arttırır.

KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI